yalnızlık sokağına tutunduğum bir vakitti gece miydi neydi hatırlamıyorum karanlıktı ışıklar kendini dahi aydınlatmıyordu çoğul yalnızlıklar delip geçiyordu aklımın almadığı duyarsızlıklardan ben tanrısal bir var oluşun kıyısından sızan ışığı arıyordum o sıra kederli zamanları sevgileri vefaları defnetmiştim ruhumda aslında heder edilmiş bir ömürdü kan içindeki avuçlarımda tuttuğum zehirlenmiş bir nehirdi artık durgun sularında hayat emaresi olmayan çöl yangını yüreklerde sevginin bir damlasına dahi hasret kum fırtınaları gece ayazıydı yaşadığımız yalanıydı yalansevdaların tanrısal bir yanı yoktu var oluşların yanında oluşların bir sevginin ya da sevgilinin sen bunları anlayamazdın
keşke anlayabilseydin ya da hissetmeye çalışsaydın dalından koparılmış bir tek çiçeğin duyabilseydin feryatlarını ölü aşklar mezarlığıydı bahçelerin ölü kuşları tekrar öldüremezdin ölü çiçeklerdik biz bütün ahlarımız alınmıştı vakitsizce katledilmiştik sevda bahçelerinde yaşamamızın bir anlamı yoktu ki biliyorsun cesetlerimiz para ediyordu artık özenle sergilerdiler çiçekçi vitrinlerinde henüz kendinde bile değildin ki sana bir anlatan olmalıydı asırlar öncesinde tanrının unuttuğu coğrafyalarda uçuşan bir toz zerresi neydi ki asıl amaç neydi bunca yalansı yürekte tiyatral acınası göstermelik sevmelerde sen bunları anlayamazdın
hepsi birbirini kandıran yalan sarhoşluklarında sevgisevda hikayeleriydi yaşadığımız heder ettik ömrümüzü o sokak çıkmazlarında bin asırlık uykunun mahmuru mahzun mahmure bakışlarda oysa tutunmak gerekirdi bir yerlerinden kendi yalnızlığıma
yalnızlık sokağına tutunduğum bir vakitlerdi gece miydi hatırlamıyorum karanlıktı ışıklar kendini dahi aydınlatmıyordu ne sevginin yalanı ne vefanın abartılı riyası hal bilir suskunluğu kendi yalnızlığımın gölgem gibi yüreğimin ilacıydı eksiğim arkadaşlığıydı kendi yazgımın kendi elimle yazdığım gerçeklerin dostluğuydu tüm yalanlara inat bin asır öncesi ya da bin asır sonrasına düşmekti kan kırmızısı bir buluttan sahipsiz bir yağmur damlası misali avuçlarımda ziyan olan bir ömürden sen bunları anlayamazdın …
neyse ne sen yine de boşver bunları haydi! gözlerimin içine bakarak şimdi bana bir yalan daha söyle ya da güldür mesela kendince pervasız kelimelerinle asla inanmayacağımı bile bile …
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
şimdi bana bir yalan daha söyle … şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
şimdi bana bir yalan daha söyle … şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Değerli usta, teşekkür ederim şiire katkınız için.
Aslında, yalnızlık, sığındığımız limandır. Tüm yalanlar ve yalancı dostlardan, çıkarcı , samimiyetsiz ilişkilerden uzaklaşıp , güven ve huzur bulabildiğimiz bazen tek liman hem de.
Çoğul yanlışlar, toplumsal hatalar, aymazlıklar ve sürüye uyduğumuzda düştüğümüz uçurumları dikkate aldığımızda, yalnızlık, gerçek dosttur bizlere.
Samimiyetimle kutlarım...
Çok çok Beğendim...
...................................Saygı ve Selamlar