Yavuklu 28-Ankara“Sezin” kim? dedim anam “kim olacak” dedi, Songül’ün kızı “-Songül.!?” “-beni her gün hastaneye getirip, bekleyip geri götüren Ankaralı” .. “melek gibi insanlardı” “-ahh aahh! Ann.. An.. Ankara?” onyedi yıl önceydi.. kazadan üç ay sonra gidebildim evlerine yakın durakta bekleyip görmekti dileğim henüz erken olduğu için Gençlik Parkında eğleştim.. o “ıhlamur ağacı” yine kapılmıştı, biraz geçip bekledim gülüp, oynayan, neşeli, mutlu kızlar oğlanlar, olur olmaz şakalarda, kahkahalarda gruplar, olur olmaz şakalar ayyuka çıkan kahkahalar umursamaz, uzaktan uzağa gelip giden afitaplar bir Afitap bana doğru geliyor, Afitap’lı adımlar.. evet o!.. yemin ederim o! üstelik bana doğru geliyor saçları rüzgarla oynaşıyor, neşeli gülümsüyor koşup sarılacağım, dizlerim hiç tutmuyor ıhlamur altındaki ona, O! ıhlamura yürüyor, tokalaşmıyorlar, sarılışmıyorlar.. oturuyorlar! ne kadar geçti bilmem, ben öylece kalakaldım, ertesi sabah erkenden yine soluğu orada aldım sabahtan geldiler, bu defa mor giymiş, bakakaldım gülüm derdim; ya yeşil, ya pembe giyerdi canım meğer “mor” başka yakışırmış ona, geç anladım onlar gider gitmez işyerini aradım, dün “rapor” almış “sözlüsü kazada ölmüş, kız aylarca hastanede” yatmış “şimdilerde işyerindeki bir gençle nişanlanacak”mış “talihsiz kız” “ölümlerden döndü” çok, dualar almış, “şükür” dedim.. “benim gülüm yuva mı kuracak”mış şimdi onaltı yaşında olmalı Sezin? kim “Afitap nerede?” “nasıldır acaba” kaza olalı onyedi yıl oldu aah ah Ankara Ankara! . |
Kalemin daim olsun
_________________________________Selamlar