Hançer ve Yara
henüz yosun sarmadı bıraktıģın boşluğa
ayrılıklar aşımız ekmeģimiz oldu dönüp gelecek misin? ikircikliyim kuşku içimde metruk bir mahal kötü huylu evhamlarım var. seni ilk gördüğümde neler döndü içimde kimbilir? o ilk bakışma usulca izlenen adımlarım soğuk terler döken beden hücrelerim senin seremoninde daha içerde çılgın bir telaş yaşananlar sana malum olur durgun sularda sıģındığım kara parçamdın sen ve ben suyu çekilen deniz tuzundan ayrılan buhar muhteviyatıyız yaģmurun karaya oturan gemi güvertesinde birbirine iki mahsur hanćerine tutkulu yara küçük bir firtına kopacak bulutlar boşalacak birazdan kesik ve hızlı nefeslerle geçer zaman minyatür bir ömür icra edilir nazlanır renkler gözlerini yummuş şehir kurumuş dudaklarıma az ihtimam göster |