Serzeniş
benim ona baktığım gibi bakmıyor
sıkılı dişleri arasında öfkeli sesi. teninde benek benek zehirli çiçeklere yakışan renkler geldiģini haber eden, şüpheli bir illet git diyor gitmiyorum zorlada olsa hayatının bekleme salonundayım düşlerim de sensizlik uçsuz bucaksız bir yer yalnızlığı dinledim bugün kalem serzenişte akşam üzeri uzaklara bakıyorum binalar arasında en uzak ’bulutlar’ izlemek ilgimi çekiyor ışıklar içinde, narin, soģuk renklerde gitmek için huzurlu bir yere benziyor kaybettiğini anlatan şairlerin kaderini yaşamamak için deneyler denedim hala ümit var siz yinede bana aranızda bir yer açın. savaşlar açılmış bir yandan stratejik bir kaygıyla çekilmek istedim her hamlenin farkında umurunda olmasam da savaşmadan gitmemi istemez ağır ve sancılı olacak kaybedersem içimde bir his öğüt verir gibi; kaç kurtar kendini, son akıl zerelleri yitmeden, gitmiş olmanın kolaylığına var, sonunu bekleme, bu teslim olmuş, kurbanlık hallerinden vazgeç...diyor afyonlu bir baģımlılıkla tutunuyorum kaybetmek kaçınılmaz benliğim kendine ihanet içinde sensiz yaşanabilecek anlara kırıyorum direksiyonu bir su kenarı bir parça manzara keyif almayı ümid ettiğim son çırpınışlar boynuma bıraktığın yokluģun izleri söküp atamıyorum |
Saygım ile..