Kabuk
kaptanı olmadan yüzemeyen gemiler gibi kıyına çekildin
Aslında halatın kopuk seni alıp götürecek rüzgarın haberi yok sabrın sonlarındasın gelmeyen babasını bekleyen çocuğun, büyümüş hayal kırıklığı nedensizliğe içerleyen, içini yalnızlığa döker kendine bile önemsiz bu arsız, alışılmış keder kabuğunun istemediği canlı gibi savunmasız herşeye ramak mesafedesin bir karar alsan yokluğun sert, ölüm gibi gerçeğiyle hayatın akıntılarına kapılırsın bir şekilde durağanlığa katlanılıyor onsuz bir hayatta tek düzelik denizin açıkları gibi ürpertici sabit bakışların ardın da dalgalara teslim olmuş battıkça umarsız önce ve sonrasını tartan ‘düşünceler’ o katı yoğunluğa saplandığında salıveriyor seni payına düşene susmayı yeğlersen daha kaç gece gelmeyen uykuların şafağına kapatırsın gözlerini yoruldun gittikçe eksildin ve ezildin kaybetmeye taviz vererek başladın |
yüreğine sağlık şair, saygılarla