Yalan
gözlerinin ortasında bir adada mahpusum
üstelik tel örgülerini kendim örmüşüm ben gönüllü bir mahkûmken kovulmuşum ayaklarımın altından çekilmiş kara dibi yok bir deniz aman vermeyen dalgalar işinin ehli bir işkenceci gibi avını felç eden sinsi bir örümcek yalan kuşkunun hastalıklı bataklığın da cennette yaşadığım cehennem vadesini bildiğin bir son da kurulmuş saati azar azar bitmenin |