6
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
1561
Okunma
yırtık kağıttı gözleri
dökülen solucanları unutmuş ışığa doğru yürüyordu
kemiklerinde michael haneke
incecik bir esintiyle
köşeye yerleşmiş kulağını kesiyordu van gogh gibi
vedalaşma ayiniydi
sonsuz
ölçüsüz yalnızlık
keskin açılar ve biçimler
kalın renk katmanlarında kurumuş
ekspresyonist resimler üretiyordu
çıplaklık en sevdiği konuydu
kırmızı, yeşil, mavi alanlardan ortaya çıkan
iç dünyada bileşimi arayan yol,yolcu
her açılış ve kapanışlarda
demir kavaklar büyüyordu sırtında
karanlığı döven çekiç sesleri
ve biraz da rilke gibiydi,
geceleri yoruluyordu
kleist okurken
5.0
95% (21)
4.0
5% (1)