Daüssıla 10-Aidiyet“-insan,! bazen; yeter artık diyor feleğe toprak beni çekiyor mu ne! yorgun argın gittiğim yolun neresindeyim… insan kendiğinden kabulleniyor gidişatı kendiliğinden, yavaş yavaş yanaşıyor limana inmek için değil, binmek için kalkan ilk uçağa biletim peşin, daha doğduğumda tutuşturulmuş elime belli hangi gün, saat kaçta nereden, nasıl bineceğim uğurlamaya gelenler kim kimi uğurluyorlar umurumda değil, bana ne kim bu el sallayanlar sallanan mendil, bu ağıtlar kime dökülen göz yaşları kimin için benden şikayetçi olanlar bayram edin ne dargınım feleğe, ne küstüm kaderime üç günlük dünyada ne yapmak ister başka heyecanla geliyor insan, rolünü oynuyor sahneden iniyor sıra kimdeyse ne alkış, ne şaşaa de! şimdi bizi nere koyarlar, çoluk-çocuk bizim buraları bilmez, biz onların, oraları, benden arkaya kalırsa hanım, nereye götürülürüm, asıl da can alıcısı, ben arkaya kalırsam onu nereye götürürüm, ilk hanımın babası bilmem nerede doğmuş, memur gitmiş bilmen nereye, oradan evlenmiş, biz memuriyet de tanıştık, şimdi başka yerdeyiz, anası babası kendi, her biri ayrı bir yerde bizim çocukların her biri ayrı bi yerde dünyaya geldi, her biri ayrı bi yerde okudu, şimdi her biri ayrı tece-millet de memur zorr be! ……… insan kendini bir yere ait hissetmez mi yahu! |