Kiralık Dualar
Boğaz’ımda
İstanbul’unu kaybeden bir gemicinin düğümü var Tatsızım... Düşük bir cümleye sürülmüş özneyim İlk yüklemde vuracağım kendimi İmlâsızım... Ellerimde kiralık dualar, Anlatamadım Anlamadılar... Az sonra toplu halde temeli atılacak kan kayıplarının Rahminde hastalıklı bir ur büyüyecek Galata’nın Dudaklarında çiğnenmiş çiçek artıklarıyla Yaraları aforoz edilmiş Ayasofya gibi Kalacaksın masada İstanbul... Bir sabah ezanının Lâ’sına sığındım utanarak Cebimde taşınmaya müsait Yükte hafif, pahada mavi hatıralar... Bir ayet düşseydi o an şehrime Gözlerinde peydahladığım acıları Yaralarıma nikahlayacaktım... İsmin takıldı dilime Anlatamadım Anlamadılar... Bu çocukları sigaraya sen alıştırdın sevgili Üsküdar Vapuru Zulamda kullanılmış bir şiir Ve çokça yağmalanmış martı grisi Ateşi sayıklayan ellerin nerede İstanbul? Duyuyor musun küreklerin sesini Nasıl da batırıyor kayıkçılar kalemlerini Sinesine denizinin... Bir kafiye de ben atacaktım martılara Anlatamadım Anlamadılar... Sesin, içimde sığacak bir boşluk ararken Akşamdan kalma güneş mi çırpınıyor Boğaz’ında İstanbul? Kayalıklarında bir soykırım Sokaklarında ölü şair isimleri... Ve ruhun; Hiçbir dalı yerinden oynatamayan bir nefes gibi... Mavi... Mavi ve kadın Kendi açtığı yaraya Hem bıçak hem pansuman İki faili meçhul İki maktul şimdi... Gözleri hala jilet gibi keskin Gitmeyin demiştim oysa! "Gitmeyin!" Sizi de bir şiire kafiye yapacaklar Anlatamadım Anlamadılar... |
Fiyakalı bir ayrılık düşecek maviliğine boğazın.
Beşiktaşta içilemeyen iki bardak çayın hatrı kalacak kursağında.. ortaköyde deniz küsecek sahile.. kadıköyde martıları vuracaklar az sonra..
Ah istanbul..
Günahı vebali boynuna yarım kalmışlıkların..