1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
319
Okunma
Zihnimin pusulası kırık,
İğnesini düşürdüm akrebin kuyruğuna
Bense kuyumu kazıyorum
Aklımın uçurumlarına…
Ne martıların eski tadı var,
Ne vapurlar eskisi gibi çığırtkan.
Sipsisi kayıp çocuklar ordusunda bir deli çavuş,
Rütbesi sökülmüş muzaffer deli komutan.
Bir şiir mi yazsam,
Savaş mı çıkarsam bilemiyorum
Şık bir lamelif darbesi arıyor arterim
Damarımda sayıklayan
Ayık kalmış birkaç nabza
Suya atıyorlar cesedimi, yüzme bilmiyorum
Beni mavi tutar diyorum,
İlla gözlerine sürüyorlar mermilerimi
Mihengin de foyası dökülmüş
Bir ilahi işaret beklerken göklerden
Gökyüzü de mavi…
Ne diyordum….
Bir deli çavuş
Bir uykusuz bıçak
Bileylenmiş tek gözüyle gece
Şahit yazılan birkaç ölü şair
Ve çiçek satan birkaç dilsiz kevaşe
Oturmuşlar denizin dizinin dibine
Gece aynı o gece
Öznesiz kuruluyor cümleler
Özensiz kuruluyor saatler
İçiyorlar şiirlerimi hece hece
Öznesi düşük şiirlerin şairi
İğnemle plak da çalınır ötenazi de yapılır
Gittikçe derinleşiyor dilimdeki boşluk
Dolduramıyor hiçbir küfür yerini
Gitme kal diyenim yok
Bir acı kahve verenim
Bir fal bakıp üç vakte kadar diyenim
Bir türkü söyleyenim
Kalemimi bileyleyenim
Bir lahza maviyi dilime pelesenk edenim...
Saksıya diktiğim izmaritler filiz vermiyor
Bir sigara mı yaksam,
Bir şairi mi assam bilemiyorum
Kör bıçakların bilendiği gibi
Sana bileniyorum…
Zihnimin pusulası kırık
Haddimi bildiriyor zındık
Zaman akıtıyor zehrini ağzıma
Piç gibi bırakıyorum
Bu son şiiri cami avlusuna
Mürekkep sanık...
5.0
100% (3)