Şık Bir Lamelif DarbesiBeni erken öldür Saatlerin takvimlere kafa tuttuğu bu eylül yokuşunda Tokmaklanmamış bir yarım saatimiz varken Bir sigara yakalım ciğerlerimiz nikotine Ve bu şehir küle doysun... Tırnaklarımızın arasına biriken deniz İnfaz edilsin Şık bir martı darbesiyle... Beni erken öldür Ateşi soyun teninde Karanlıklar sürümden kazansın Uzattığımız elifler bize ibranice bir isim söylesin Sönsün ışıkları Mezopotamya’nın... Beni erken öldür Öptüğüm dudakları nadasa bırakırken Ardında unuttuğun kifayetsiz sözler Zaman kazansın... Beni erken öldür Kutsal kitaplara indirilen son ayet gibi Bir peygamberin ölüm ilanı gibi Şık bir lamelif darbesiyle Beni erken öldür... Adından kestiğim lamelif Fena halde usturaya benzer Kangren olmuş bir şiir erken biter kadın… Dudakların hâlâ intihara teşebbüs… Sen yine beni erken öldür... Gece bileylenmiş tek gözüyle yüzüme bakar… Cezm görmüş hafız gibi susturur denizi Ay… Yine gel, beni erken öldür... Ve sen kaldığın yerden devam et saltanatına… Mütevazi bir katkı yap sonra, Kederli sabahlara ve yarım kalmış duvar yazılarına, Kayalıklarında süren soykırımına bu şehrin… Şerh düş ağrını rencide edilmiş sokak lambalarına Öp sonra mıknatıs ağzınla bütün deniz fenerlerini Öp sonra mıknatıs ağzınla içimin iman eden yanlarını Öp sonra mıknatıs ağzınla kıblesini kalbimin... Ki bilirsin, Tartıya gelmeye razı bir günah, Cehennemden korkmaz! Beni erken öldür... |