Beni Gül Tutar
Ayaklarını suya sokar çocuk
ayakları yalın yalın ayak koşar çocuk Şehre yeni film gelir gidemez üşümüştür çocuk. Rambo bilmem kaç yine birilerini öldüreyazdı ayazdı zemheriydi tuzlanmış yol kar değil kan tutmuş. Karadır kaşların ferman yazdırır diye nara atıyor yarı sarhoş pezevenkler. Seni seven sevmesini bilmemişte sen seni seveni sevmesini bilmiş misin. Ağzımda unutulmuş cigaram kadar ciğerimdesin der ve içerlerim bu hale. Bazen gelmez şehre kimse gelmez ferman verilir kapanır kapılar Çoğu zaman sen gelirsin akla demokratik değildir aşk Post modern süslü milyonlarca kombinasyon içinde ellerini ellerimin arasında Büyütüyorum... Yanlış anlaşılmasının büyülenmiş değilim gözlerinizde kaybolmak istiyorum bir anlığınada olsa. Zaten benim matematiğimde iyi değil aklımı başıma toparlayana kadar ölürüm. O sıra muhtemelen birbiri ardına muhteşem karaler geçmeyecek gözlerimin önünden Su-i zan değil bu unutkanlık. Dağlar birbirine saldırıyor savrulup duruyor ormanda ağaç ağaçta yaprak yaprakta çiy Tüm bunlar fahiş fiyata fiyakalı yaralar acıyor içerimizde. Yaşasın tam bağımsız karanlığımız ellerini ellerimin ortasına koy bozulmuş çürümüş kokmuş buralar... Bağrımda büyükşehir olmuş gettolaşıyor birkaç yara Bağırıyorum canhıraş Türküleniyor bir yanımız Tütsülenip kuruyorken üstelik avuçlarımız... Kanadı kırık turnanın göğü yıkılmış. Göğsümden göğe bir delik açıldı durdu tuhaf şeyler oluyordu çok tuhaf şeyler Acı sular birikiyor boğazımda su birikintisine basıp geçiyorum bir akşam üstü Omuzlarım boyunca iniyorken gece... Düşünsene düşüm de Okuma yazma bilmeyen ellerim beline dolanıp duruyor ikide bir. Tam öpeceğim uzanıp iki göğsün arasından. araya birisi giriyor Pisi pisine acıdı yüreğim ve konuştu Buradan atıyorlar kendilerini efendim sırra kadem basıp ölüyorlar sonra unutuluyorlar burası Ortadoğu Medeniyet Ve Ölüm burada doğdu... Dayanabilmek umuduyla elimi taşın altına sokuyorum Taşın kaşı gözü ayrı oynuyor Bacakları bacaklarıma dolanmış uyuyor En güzel uykusunu bölmek için çalıyorum kapısını kalkıp kapıyı açacak heceleyecek ve soyunacak Ben aşkı ve isyanı çırçırplak seviyorum diye bağıracağım yüzüne. Tutup azlığımı ağzına dayayıp Boynunun bükülüşündeki akıl almaz güzelliğe bürünecek alfabem. Şimdi açsam ağzımı yarın yumsam gözümü ne değişir İt ürür Kervan kör topal. Kitaplar arasına sıkıştır en sevdiğinin resmini Beni artık gül tutar kana alıştık... |
Hoşa gidecek duygular toplanmış umutlarla raks etmekte...
Beğendim, içtenlikle kutlarım…
............................................................ Saygı ve Selamlar…