1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1598
Okunma
gecenin en karanlığında baş ucuna düşer yalnızlık
kar sesinin göğe karıştığı bir sızı vurur sinene
ve türkülerde geçen bir özlem
birikmiş tüm zamanlarda
zamansızlığı oynar
yüzlerce mezarlık kurmuşsundur
bir pencere önünde
dizlerini sürüyerek pencereyi aralamışsındır
aynı özlemin içinden geçmişsindir
aynı acıyı söndürmüşsündür içinde
ve aynı göğe sessizce bakmışsındır
gök aynı
yıldızlar aynı
acı aynı
özlem aynı
öyle yorulmuşsundur
öyle upuzun cümleler takılmıştır boğazına
ve öyle üşümüşsündür
iliklerine kadar özlemişsindir
ve avuç içlerinde biriktirmişsindir
acıyı, özlemi
dişlerinin arasında hınca hınç bir öfke
hınca hınç sevme isteği
ve hınca hınç var olma
kavuşma
ve yaşama isteği
ey sevda dar ağacı
ey idam sehpası
kaç zulüm gördüm bir bilsen
kaç ölüm
kaç umudu tükettim
ne çok sevdim
kaç hayali yıktım
kaç şehre küstüm
kaç ölüyü bedenimde ağırladım
ey yaşama sevincim
kaç yara açtın göğsüme
kaç yaraya tuz bastım bir bilsen
yine sevdaya yar oldum
yine sevdan için yaşadım
yine sen için doğdum
ibrahim dalkılıç
28/12/2016
22:45 izmir
5.0
100% (6)