Fırtınalı Özlemek
yine sensiz bir gece
üstümde soğuk bir özlemek karanlık bir oda suskun bir yatak suskun bir duvar suskun bir sensizlik baş ucumda her tarafa çaresizlik sıçramış sevdaların karnı deşilmiş sanki ölüm ölüm yalnızlık kokuyor şehir günden güne eksiliyoruz gibi eksik eksik yaşıyor eksik eksik akşam ediyoruz eksik eksik gün doğuyor omuzlarımıza kursakta incinmiş bir mutlulukla yaşıyoruz sonra alışmak belki de bu olsa gerek ne kadar uzakta yaşarsan yaşa her şeyde sana rastladığım bir şiirsin seni öyle seviyorum ve bıçak gibi göğsüme batıyor sensizliğe alışmak isteği sensizlik ölüm getirir biliyorsun çık gel sevdam ölüm bize uğramadan sen yanımdayken yağmurlar bile gökkuşağı gibi yağıyordu fırtınalar güneş gibi şimdi senin yokluğun benim fırtınam olmuş rüzgar esse bir yaprak gibi dalından düşerim çünkü seni ömrüme giydirdim bir kere sende ömrüme şiir olmuşsun ölsem o şiirin ölmesine izin vermem burada sensizlik soğuk sensizlik karlı sensizlik idam sensizlik acı sensizlik özlem dolu gökyüzü rengini yitirmiş yine ağaçlar dallarını çocuklar oyunlarını sokaklar bizi biz bir birimizi hadi çık gel sevdam yol yakınken siyah bulutlar üstümüze inmemişken depremler bize uğramamışken duvarlar üstümüze yıkılmamışken sevdamıza kelepçe vurulmamışken zindanlar bizi çağırmamışken idam idam geceler kararmamışken hadi çık gel sevdam çık gel cezam müebbet mi bilmiyorum idam mı kurşuna dizilmek mi veya ateşe atılmak zindana kilitlenmek mi bilmiyorum ama yokluğun hepsine bedel sevdam yokluğun hepsinden daha ölümcül nefes alıp seni özlemekten başka bir şey yapmıyorum ölümse zaten ölmüşüm sevdam ölmek için toprağa gerek yok sensizlik en büyük mezarlık olmuş bana yine sensiz bir gece üstümde soğuk bir özlemek duruyor karşımda duran resmine bakıyorum üşüyen göğsüme seni sarıyorum göğsümde uyumayı severdin seni göğsümden hiç ayırmadım sen orada uyurken ben senin gelmeni bekledim hep senin gelmeni bekledim senin gelmeni senin ibrahim dalkılıç 11.03.2021 02.20 izmir |
Yüreğine emeğine sağlık
___________________________Selamlar