Sayfa 13-Pazarlık“-burak bizimo(ğ)lan heş öyle şey olur mu yau.. hiş kimse kendi ayağıynan gelip de “meh!” “benim gızı al” demez de mi? Hasan Abe(y) müsadenne varalım biz bi çalıya daş atalım, bakalım.. bakalım Gırgavır ne deyyo bu işe, bi dinneyelim annayalım birinizin hısımı, ötekinizin öz be öz emmisi, gerşi günahım gadak se(v)men emme, köprüden geçene, hızmatı görene gadak sizin uçun ben de elini öperin Hasan Agam da; “nayeti beri başda da Ümmü de öz be öz ıramatlı agayın gızı senin de, ellehem; bi hal çaresi bulmak bu işe bize galıyo, el hasılı kelam.. sözünün üsdüne söz olmazdı elebaşımız Hasan Agamın.. ertesiğün Gırhasan geçi güdüp durukana Alışlıdüz’ün aşıtda yanına vardık, elbirlik tabii, elini öpdük hemen “Es-selamun aleyküm Hasan emmii”, “aleyküm selam.. adaş! hoş geldiniz bizimo(ğ)lan yeğenim sen de; dedi bana da bayram ayına döndünüz vallaha hankı ülüzger attı len şükür gavışdırana” durduk yerde Hasan Abey okardan duttu işi “abey biz düşündük daşındık, münasip görüsen” demeye galmadan “öğünde agası var olmaz” dedi çıkdı, senin Gırhasan “-yau o ilaf gızın öğünde gız, olanın öğünde olan olusa o öyle denir” filen derkene “-o fa(hi)şa ğız varıkana o(ğ)lan da başgasını almaz, eski köye yeni adet olmaz o ğız e(v)mizin annacına gelin olusa da bu iş; eninde sonunda bek garın a(ğ)rıdır, gönül almaz ben bu gadar bilirin, bu gadar derin.. varın gerisini siz hesabedin.. .. ıhıcık Yusuf’un kendi yüzü, bi yanda emmisinin o(ğ)lu, o gabil ediyosa, köyün en etibarlı deligannısı olalak siz de gabil ediyosanız, ben de aldım gabil etdim.. benim uçu(n) da meseleme yok.. emme bu goca köy; sizi dakmaz bi taha da adam yerine ğomaz goca köyde esameniz okunmaz hakkat öyle.. darılma ğücenme yok! Hasan Agam diklendi, “-yani başga bi köye gederse oluu(r) mu emmolu” “..!?” “-hı’ ne deyon hinci” Hasan Emmi “-zatin başga türlü mümkünatı yok ki” Hasan Agam “-tamam öyleye sen o işi bize burak Hasan Emmi evelallah dediğin gibi sözüm söz.. eh hadi gari bize müsaade” ? valla talla benim aklıma deği, Şeytanımın bile aklına ğelmediydi “valla ne de(y)cemi şaşdım, Agam be! bizim iş oldu haral, he?” “ne demek haral, pilavdan dönenin gaşşı gırılır ga(ri) Yusuf Agam halime tercüman oldu; “öyle söz verip dee, iki gün sonura eğri-büğrü bi bok yemeye ga(l)karsa” ?! “dünyayı depesine ters geçirin valla, “habarın osun, demedin deme valla o işi Gırhasan deği dee, bi Alla(hı)n gulu göze alamaz” Hasan Agam zalımın öğnde gedeni, emmee onnardan gız almak ha! az beri yeğidin harcı da deği(l) o zaman, eyi de.. netçez hinci, ne deycek Hasan agam.. Ümmüyü nassı gaydırcaz bi yanna … “-gavırın aklına gaşarkana, Türkün aklına .ıçarkana geli(r)” deller bizim ki de içerkene.. m(uh)abbet ederkene taha yenicene demleniyoduk Hasan Agam “gakın len!’..” dedi, gakdık peşinden atladık atlara, yelyopurt, bi(r) güpürdümünen böyle zamannarda, gafa a(ğ)rıtmamak ilazım ya Hasan Agam ne derse o kaş köyü çinnedikten sonura Zaba(hı)N zeheriynen barabar varıvıdık gasabaya.. sofular Çeşmesinde yuduk yüzümüzü ılık-ılık.. bahçalardan birer alma üsdümüze sildik mesmelesiz yedik haram emme affola o harımlar nerde hincii peşinden vardık asmalı gayfaya ver elini tomafilci… Resim Kara Molla Dayımın Dayısı |
Saygımla