'Turuncu Gemi'Sessizliğini seviyorum güneş vurunca yanaklarıma tatlı bir gülüş gibi dokunur zamanın ağırlığı sen gülersin mesela Bir yer de çiçek açar, öyle gülersin ben gülerim ağır bir ten kazasıdır ellerimiz Sayıklar, nehir isimlerini, dağları, suları gölgenin tenini bulandıran taş kalbimdir ağlamaya yakın olurum Sen ağlarsın. (buradayım) Bana mutluluklar dileyen manzaralara, denizin dibine ve çocuklara değin ısınınca atom fiziğini hatırlatan sevgiyle kaldığımız, yerimiz,yani kendimiz diyorum beyaz gösterir yüzünü geçmiş zamanın esmerliği edindiğim intikamı mezarlıklara oturturum burası ilk cinayet, sevgili kabil jeneriği dönmeye başlar alfabe geçmez, dolar bozulmaz, altın bilinmez yeni diller gerekir ( sevgi gibi ) küflenir gün varoluşunu ülke tartışır, sahip çıkar adın Ne zaman ki korkunun dumanları gözlerine dolar bir şelale gibi köpüren yaşlarına, kimi bir şey der kimi daha başka bir söyler sararım zararlarımı gazete kağıdına bütün renkler duymak ister, ben seni, duyuyorsan sen beni zaten meali olmayan suçlarla bugüne gelmişimdir zamanlaması berbat bir mitingin ortasında seslenirken sana varmaz duygu, bilgiler acıya evrilir bana uygunsuz gelirken turuncu bir gemi güvertesine heveslenen gözleriyle kederli sevinçler bağışlayana nesirler dökerim Bu bir ifade yanlışlığı kurtarılırken mahvedilen kalp bitik pillerin çevreye yaydığı çinkoyla tutunur gövdem toprağa tanı üzerime yapışmış suçları Bağışıklığı terk eden su gibi tedirgin kılınmışım istersen cenaze namazına yetişirken bayılır şehvetle yaşamaya çıkarsın ya da nankör bir duanın gerisinde ellerini açarak turuncu gemiye el sallarsın Kim kışkırtabilir aklı böyle leke ansızın çıkar, yıkanır yeniden kendiliğimiz susüstü taşın bağrındaki cana yıkarsak bize ağzımız da büyüyen maddeler kalır telaşla gizli bir sevgi biriktirmek de kötülüktür teselli kaynağın çürürken gemi gitti. sen cılız bir nehir oldun suyun kanımı kirletti |
havalar soğuyor bizim memleket giresun beyaza büründü insanlar hepimizin cebinde en az 70-80 bin var diyor sonrada hepsi banka kredisi ödeyemeyince donumuzu alırlar diye gülüyorlar.
Yolavada kestane topladığım yılları özledim turuncu ağaç gölgesini tercih ederim gemilere
aslında binmediğim ve giden bir gemi gördüğümde bu genellikle ido olur. aklıma Hamsun'un açlığı gelir o gemi sahnesi.
ne bileyim bir gemi gelse binsek gitsek...