vesselambu boş sofraların kırıntısız omuz silkelenişleri aç bırakıyor kuşları kuşları toksa mahallenin orda kapıya serilmiş paspas üstü sohpetleri bana bi masal anlatayım şimdi kızım bana söyledim kızım ben anla bi sabah allah yine kulak vermiş çöpü deviren kediye söve söve dayanıp bas/tonunu atamış kendini her adımda nefsine kayyum adem hadi kap şurdan iki farz iki sünnet iyi gider iç ısıtır yumuşatır kalbini tirit mis besmele doydun mu bak bu hayat yüzüne güler geçer dağ duyar taş duyar minnet duymaz sesini bi ağaç bi de gölgesi yer/yüzünün heppisini sakınmazsan en aç halifesi allah en çok çocukları sever bi de arka bahçesinde çocuk besleyenleri yaralı ağızlarıyla ağlayanları kayırır şeksiz gözüne gözüne sokar kedi gözlü bi yığın yol alnının kenarına ekli rakım ilişiktedir sonra vay efendim bilmiyodum kara yazı ne dikenli yol pıtrak mesela örneğin farzımuhal var sayalım ön sözünde yazar her nefis tadacaktır ölümü çömelsen de binecektir ümüğüne azrail yazları sıcak ve kurak kışları ılık ve yağışlı değişebilir bi tahmin elbet nerde kalmıştık ateşli silahların namlusuna dediydim sirkeli bez koysak bağışlasa allah cemi cümlemizi hatırına kuşların kekeç sızlanmaların nim tıpkı eskisi gibi o kalubela herkes kendi balkonunda şeytan da vesselam |
ateşli silahların namlusuna dediydim sirkeli bez koysak
bağışlasa allah cemi cümlemizi hatırına kuşların
kekeç sızlanmaların nim
tıpkı eskisi gibi o kalubela
herkes kendi balkonunda
şeytan da
kutlarım nice güz<el eserlere inşaallah