algınuyudum her yeri bi güzel uyudum gözümü kaldırıp altından baktım her yere çapak kalmamıştı kıyıda köşede sonra karşısına geçip aynanın ovdum bastıra bastıra tuza bulanmış kapaklarını çünkü sürülmüştü alışkanlık her köşesine kusura baktım mükemmel görünüyordu alelade bi yağmur yağıyordu dümenden paçama tünemiş üç beş çamur ve pembe yanakları övülmezliğimin keşke dedim canıma tak deseydi açardım hemen kapımı büyümeden önce bana sular gibi sesinden az versen terli de değilim öykündüğüme bakma hırıltısına kalbimin ani ölüm acısı iki kapı arası hezeyanda kaldım ama iyiyim güneşi batırıyorum parmağıma her şeyi denedikten sonra yine kasım akıyor dokuz on onbir kii bir ... |
öyle dedi annem,
bir soygunun en güzel yanı senin soyulmaman,
şimdi bir kısa malbora gibi duruyorum kenarda
hepinizi öldüreceğim,
bunu biliyorsun,
annem bir kaç şey daha dedi ama burada söylenmez,
salona gel de
sana anne koleksiyonumu gösteriyim.