sen söyleI- sonra bir yangının ortasına attım yüreğimi bir nefesin kesilmesi kadar yalnızdım ve bir kekliğin uzaktan sesini dinler gibi inim inim inlerken küle dönen yüreğim kaybettiğim bu yürek senindi bu can ve bu kimsesizliğim II- adı yoktu yalnız yağan yağmur damlasının kimliksiz ve illegal yağıyordu bir bulutun en karanlığından toprağın rahmine düşer gibi III- en çok ben ıslanırdım kabuk bağlayan yaralarım kanardı sonra çıplak bedenine sarılırdım kurak bir çölün ortasında anadan doğma bir kimsesizliğin sahiplenmesine sarılır gibi bir özlemin rahmini deşe deşe doğurdum soluk soluğa acılarını IV- bu hayat senin bu yürek bu yüz ve bu üşüme V- şimdi hangi yokluğuna ağıtlar yakayım hangi yalnızlığıma söz geçireyim rest de çekemem ki dört nala giden bir tayın nal seslerini duyar gibiyim gözlerimi yumdum terkini kuşatmış bu yalnızlığın ayak sesleri bunlar bu hain zaman döngüsünün içinde hangi yüreğe tutundum bilmeden bu acı kimin bu gözyaşları ve bu beklemek bu kanama VI- bir insanın yüreğine değen şiir binlerce özlem barındırır ben hangisiyim bu cinayetin VII- hep mi kirli olur insan yüzü hep mi başka biri yıka yıka bitmez bu kir en büyük yenilgi belkide buydu yüzünde binlerce özlem acısı binlerce pişmanlıklar koş koşabildiğin kadar bir künyenin üstüne kazınan ismin gibi bir gün öleceksin sözünü andırır savuşturmaya çalışırsın sen sustukça o üstüne gelir sen kaçtıkça o seni bir gölge gibi takip eder VIII- bir göç halidir bu bir baharı terk etme vakti gelmiştir çoktan ve bir üşümenin en büyük en etkili ve en korkunç saatlerinde intihara susma vaktidir IX- sevdası yağmalanmış bir çiçeğin boyun bükmesi kadar düşlerim tüneklerinde sessizce ağlayan bir nehirde boğun beni yüreğim kimliksiz X- şimdi hangi geceye seni anlatayım hangi güne sensiz uyanayım sen söyle XI- acı aynı acı ama ben eski bir yaranın kabuğuyum ibrahim dalkılıç |