Adım Özgürlük
adım özgürlük
dağların seyrinden gelirim koyu siyahtır saçlarım kimseyi barındırmam şu ürkek yüreğimde bir tek yüreğimin git dediği yolları yürürüm yüreğim git der bende giderim hiç durmadan yürürüm bir kaçakçı gibi bilirim ki yüreğimde sevdayı taşırım özgürlük için yürürüm çünkü özgürlük bir sevdadır ama her defasında kanadımdan vurulurum ama yine de yürümekten vazgeçmem gök yüzü pusulam olmuştur ahiret gelse alması zor bir sevdadır mavi bilirim umutlarım hep vardı tükenmek nedir bilmedim hiç bazen yürürken düşerim bu yolda bazende düşmemek için bir dala tutunurum karanlık olsa da solmuş olsa da tutunurum sonra kendi kendimi teselli ederim dizinden yaralanan çocuk olurum acımadı derim annem öpse geçer derim dedim ya adım özgürlük diye avazım çıkana kadar sevda türkülerini söylerim duyan olmaz sesimi belki ama ben türküler söylemeye devam ederim sonra milyonlarca kez kanadımdan vurulurum milyonlarca kez göç ederim yurdumdan diyar diyar gezerim anadolunun tüm topraklarını ama yurduna aşık bir militandır şu kuş yüreğim bedenim soğuk mezarda yatan ölüden farkı yok gecelerimin her defasında içimden kıpkızıl nehirler akar ölü çocukların çığlıkları yankılanır kulaklarımda ve her defasında beynimden vurulurum on bin parçaya bölünür bedenim sonra bir kadının yaktığı ağıt olurum elinde barışı simgeleyen tülbentine sararım tanrının insana bahşettiği yaşama arzusunu ve siyah beyaz fotograflarda anılarım kalır sessizliğimin celladıdır adına yakılan ağıtlar ve çarmıha gerilir şu soğuk bedenim gözlerim her defasında buğulu bir bulut gibi ağlamaklı bakar kimsesiz çocuklara yüreğine küsmüş bir cesedin sırtına vurulan hançerin kanamasıyım ben kentlerden kovulmuş bir güneş gibi hep güneşe hasret kaldı sol yanım bir yanım soğuk nehirler gibi kendi içine akıp durur bir yanım yalan sevişmelerini yaşar özgürlüğün sonra tanrının yarattığı insanı sevdim yıllarca ama yıllarca insanın yarattığı tanrıdan nefret ettim herkesin içinde var olan merhametin bir gün yok olduğunu gördüm ne korku ne kahır nede utanç duyarak yaşadım bu hayatı adım özgürlük ölü bir hayatın ellerini tutan bir palyaçoyum ben ibrahim dalkılıç 13/10/2016 04:35 izmir |