yüzleşme...
kutusuz kasetlerim
ucu körelmiş yontulmaya muhtaç kara kalemlerim çekmecelerine anılarımı tıktıpım dolabım şimdi bir sigara daha yaksam üstüne yaşadıklarımın hangisi kadar değer biçilecek ömrüme söylediğim sözlerin toplamı kadarmı yoksa sustuklarımın ağırlığı kadarmı ne kadarını bilebilirsin itiraflarımın ya söylediğim yalanlarım aşkın sözü gecmiyor artık hayatım üzerinde bir zamanlar nasılda bar tabureleri üstünde kur yaparken acemiliğim cekiciliğim kadar etkili cekiciliğim yeni şiirlere gebe seviştigim her kadın daha derinine sapladıgım bir bıcak ruhumun sırtına sırıtıp dururken simdi bakıp kafiyesine neden illede aynı sarkıyı calar radyo istasyonları inadına üstüne gelir gibi durmadan içine gömüp kactıkların tutulamıyor artık hesapları bu yüzleşmenin oysa yeter diyordun bir kucuk sevgi parcası seni seven baska bir insan yetmiyormus sorun yanlıs yerde aranmıs ve yanlış teshisler konmus bu yalnızlığa şimdi neresinden geriye dönebilirsin yanlışlarının dönsende ne kadar dogru olacak yeni baştan yasayacakların... anlasılmaz sözlerimi tercume etmeye calıstıkca türkceye olan ihanetim buyuyor baska bir dil varmı anlatabilecegim yoksa yasadıklarım bu gune kadar hicbir dilde söylenemeyenmi durup durup ıslanmadıgı icindir belkide yanaklarım bu kadar kuru ve yaralar içinde bir kız cocuguna sevdirmedigim icindir içimdeki et parcasına kalp diyemiyor oluşum... satır başı yapınca öteleniyormu yasayacakların gunu gelmiş borcların daha dibe inebilirmisin yoksa en derinde içine cektigin bu duman geri vermeden once arasına, canını ekleyebilirmisin... aklı selim bir insan olamadıgım icin akla zarar işlerle meşguliyetim paramparca bir hayat ne kadar elini bastırsanda ustune durduramassın o kanamayı gözlerimin icine bakıp durma artık hayata dair en son ışıltılarım içimdeki karanlıga tutulsun yaklas dudaklarıma fısıltılarım senin olsun... |