Tırtar / İzmirDedem "-Samsun’dan, Kars’a onüç ğünde çıktık yeycek-işcek ne gezer, savkiyet-savkiyet netice gaşdık yimbir gün dedi, köye geldim zaten analık, valla “hoş geldin” “açmın, paran pulun var mı”, “neye geldin” bile demeden izimin üstüne Yalavaş Şubesine teslim ikiğün bekledik, yemeden-işmeden ’esger gaçağı’yız deye bizi bi döğüvidiler Allah bi döğüvidiler töbeler töbossun ne ayağımızın üsdüne basabiliyoz ne gaba etlerimizin üstüne oturabiliyoz bırağ oturmayı, aya(ğı)mın üsdüne oturamayon sışmaya bile emekleyelek gediyo millet bi da gaşmağ aklına gelmesin helbet Akşere vardık, yayan yapıldak ordan bindirdiler tirene, savkiyet var, esgerler gediyo vagon-vagon Gazemir isdasyonundan Sökeye erzak daşıyon, Yonan yakmış-yıkmış konakları, terketmiş evleri bağları “-burası benim” desen, benim olacak ahdettim sankı yolumu gözleyen, ana-boba çoluk-çocuk varımış gibi köyde buluvudug kendimizi o ğün bu ğün köydeyiz işde gari ne bi başga yeri biliriz ne de bi başga yer bizi dut ordan çevrikle gözüyün alabildiğini yurt dutmak varımışımış İzmir’i Gaz(i)emir’in günendisi balkanlığıdı esger gaybolurdu menevre yapıldı mı böğün kü gibi aklımda Gazemir ne hinciğibi dımdızlak ne karşılar balkanlığımış ‘tıh-teber şah-i merdan’ cıscıbıl galmış sankı camiler apardumanların arasına saklanmış her taraf geceğondu, Gazemir, İzmir’e gavışmış o ğedennerde hura da Alla(hı)n topra(ğı) deye ayak basıvıcak bi avış yer galmamış her taraf tamtakır, guru bakır her taraf mey(h)ane ne bi ot, ne bi çöp, ne bi gen betun yeşil inamına ebi-cetdi bişiy yok oturuvusan çücükleyceğin sulak yerler kokar oluk gibi cağıl-cağıl akan dereler gurumuş, gapanmış, oralar gavur elinde galcağdı var ya töbossun, mamur ederler idi adı dere de, akıp akmadığı, akayosa da akanın su olup, olmadığı belli deği foturdayo, eğşimiş yoğurt gibi get len anasına satımın şeer mi elin ossun, bi şam ağacı galdıysa oraya “Şamlık” demişler at arabasına para verip biniyon Balçovaya bi telesiyec gondurmuşlar sepedine biniyon havanın gatında, alıp varıyo seni dağın başına cıbıldanmış bi garı heykeli var havızın başında envayı çeşit hayvanat fıarda bi fil var adını “Bahadır” gomuşlar zevkleniyollar haralda vicir-vicir, irenk-irenk gurtlar-guşlar balıklar, ilannar, çıyannar nası yakalamışlar, nası(l) zaptediyollar, şaş-gal akıllara zarar sa(h)ap çıktı bi Gundalılı “bakıcı”ymış orda Allahın “öldür” dediğine onnardakı temenna meyve vermeyen ağacı, insana lazım olmayan malı eve-dama basdırmaycan derler değil mi onnar başka hiş bişiy ekmemişler, dikmemişler bilmemişler varısa köpek, yoğusa guş, olmadı balık.. gözün alabildiği yer i(n)şat, Yeşilyurt’ta yeşil namına bişiy galmamış ha bire bina dikmişler bu sene bakıyon adam bi ğat yer yapmış bir kaş ay demeden dört direk dikmiş evin depesine ağşamda zabahda tuğlaynan örmüş yannarını zatin şe(h)er evinin yarısı goca pencere bi ağşamüsdü depesine “hasır betun” atmış al san bi ev daa.. ? seneye bi ğat da(h)a çıkmış geceğondu deye başlamış aperduman sabısı olmuş çıkmış esgiler der idi de inanmazdık “dünna binayınan zinadan yıkılca(ğı)mış” İzmir’i görünşe inandık o fakıtlar İzmirde galıymak varımış, galdı galan biz yollara vurduk kendimizi yayan ……… çok şükür, yanılınmamış gala-galıdık valla.. abdassız namazsız, gonu-gonşu olmadan.. tıh teber şahi merdan ! bi bizim Hasan Ali’nin Deli Bolat yerden;! höyle iki ğöz bi yer yapmış avış gadar da evinin öğünde bi bahça yoldan okarda ğalmış ne ba(h)ça duvarı ne bişiy iki tahtadan kerevet baca(ğı)nı kösüyo keyfi beyde yok, sanısın bin goyunlu kürto(ğ)lu Gılik Hatma ha bire içerden bişiyler davşıyo bunun öğünde fındık-fısdık varı-yoğu işde o dünek insan höyle bi etirafına bakarda orda herkeşin emme eyi, emme kötü bi evi-damı var bununkuna kelp olayın ev file denmez “-len olum; İzmire herkeşden önşe sen geldin üsdelik çit mayış decen ne üsdüme farz, ha neneyeyin bu gün bulmuş yemiş-yaşamış bulamamış, aş galmış neyimiş emeklisi varımış dünneye emekli olmaya gelmiş sankı gapbolunun uşağı” bakdım……….. bakdım….. valla yüre(ği)m sızladı bu köyün bi çocu(ğu) olalak sarayı olması lazımıdı gönlümüz öyle isdeyyo amma onun yerine kim olsa İzmiri satın alı(r)dı gerşi yiğidi öldür hakkını yeme demişler doğruyu ahretde mi decez; Topal Ismayılın, çocuklarının da(h)a bis-sürü bu köyün çocuklarının hayatını gurtardı seri-sebebi O’dur, onnar bi Allah ırazı olsun deseler ona yeter Allah yarattı(ğı) gulun ırızgını veri(r) de ille de bi sebep DİPNOTLAR günendi: gün indi, batı hinciki gibi: şimdiki gibi balkanlık: sık ağaçlı orman, birbirine girmiş, geçit vermez durumda ağaçlık cıscıbıl/cıbıl: çırılçıplak, çıplak o gedenler/o gidenler: buralar-şuralar-oralar, etraf, çevre gen: meralaşmış tarla, tarla aralarındaki ekilmeyen kısımlar ebced: Arapça harflerle hesaplama sistemi, ebi-ceddi ile bir harf ya da rakamla yazılacak, hesaplanacak kadar yer kasdediliyor. çücüklenmek: filizlenmek, sürgün vermek, yapraklanmak dünek / tünek : kanatlı hayvanların üzerine tünedikleri, uydukları, dinlendikleri, kondukları sırık, dal parçası, insanlar için ev, başlarını sokacakları kendilerini güvende hissettikleri yer, garibanların sığınağı, |
Hep şeherler öyle oldu.
Daha dur... Bu gidişle,
"Köylerimize girecekler köylerimize..."
Sağ ol USTA.