Masalsız Çocuklara -1Şiirin hikayesini görmek için tıklayın bir uçurtmanın peşinde
ne vakit kavuşur hayallerinin rengine yaşamak nedir körpe bir çocuğun ıslak kirpiklerinde oysa kuşlar umut taşısın isterdim kanatlarıyla yeryüzünün masalsız kalmış bütün çocuklarına yürüdüm gecenin d/ağlayan yanında aklımda söğüt ağaçlarının gölgesi ve avuçları köy kokan çıplak ayaklı çocukluğumla hüzün koymuş göbek adımı vakit bir sonbahar günü henüz eylülün onaltısında hayat savurgandır ve hızla harcar insanı yürüdüm gecenin d/ağlayan yanında hangi uğurda yaşamak gayesi avutarak kendimi kalabalığın beş para etmez telaşında ne anlatabilirdik bir çağ yangının ortasında tüm susuzluğumuzla ne anlatabilirdik gözleri iri iri acısının ağırlığıyla konuştukça dünyanın sanki altında kaldığı adını bilmediğim nereli olduğunu da ismini hatırlayamayan ne yedin diye sorulduğun da ağlamaklı yüzünün utancıyla yüzünü elleriyle kapayan mülteci kız çocuğuna o akşam paslı bir çivi gibi çakıldı gözleriyle tabut taşıyan çocuğun bakışı vicdanıma yutkundum bütün kavgalarımı kaygılarımı insanlara olan inancımı ve kahrolası bir şiirin anlatamadıklarını |
paslı bir çivi gibi vicdanlarımıza çakılırken bunca mezalim...
kime ne anlatalım, ne bekleyelim ki...
hangi şiir taşıyabilir ki bu yükün ağırlığını...
ses olunan yürekler adına kutlarım, saygıyla...