Hele haldaş olun...
Ben senden önce de yaşıyordum
Gittikçe derinleşiyor boşluk, arasından ur bakıyor. Dikenli bahçelerde koşar gibi, gittikçe eve çevriliyor katlanış. düşmanlar bir kalp gibi atar içimde Yalnızlığı almışım ayrışmışım kalabalıklardan kendi evimde bir başıma en kalın giysilerle örtmüşüm üstümü başımı saçlarımı kestiğimde... Acımak şımarık bir çocuk geceler çırılçıplak ellerimde büyük imkansızlık içim sıkıntıyla dolu bir baksan içeri sorsan bakar ufkum üstümden çıkmayan bir leke gibi hergün aynı resmi giyinirim bir izlesen içimi sigara dudaklarımda gerilir Pişmanlık sarısı hayat bayramlarında çiğnediğin karanfil tohumlarının kötüyü örtmekteki çabası sevgi laciverti gece şarkılarında sarhoş mavide gökyüzünün çaldıkları... içime dolacak işaretledim sokaklar aynanın karşısında duruşum oyuncaklarıma diktiğim elbiseler annemin saçlarını kesip yapıştırdığı bebekler hepsi içime akacak bir yaş alma mevsiminde. Yaşamak küstüğüm kadar devamlı olabilir ve kapandığım kadar açık çekmeceli ve bence yaşama küsmek kendine doğrultuğun tehdit denizinde yüzmek... |