Tırtar / Marazsiğil tosbağa ile oynamaya kalksak “-siğil atar” diye ikaz edilirdik kazara siğil filan kapmışsak ekmek arasında yılan kabığıyla tedavi edilirdik olacak şeymi diye alay edenler enin de, sonunda kocakarı ilacına mut olurdu “-hepsi bi yana da temreyi kopya kalemle çızardı Hebiboğlu karısı tavuk çanağında ıslatır tüyü olmadı tükürürdü ertesi ğüne galmaz itdirseği iyi olurdu” “-ya nuska, iğde çekirdeği, hatta nazar boncuğu nelerden nelerden görsen bi garga etinden medet umulurdu” tavukgötü “-aman canım sen de; siğil filen dert mi ağrısı yok, acısı yok, emme tavıkgötü, öyle-böyle deği anasını sattımın derdi” “-tabi tabi elinkini görmeyen kendinikini minare gırığı sanırımış her dağın kendine göre dumanı varımış eloğlu türküsünü bile yakmış “senin derdin dert midir benim derdim(in) yanında kimselerde görmedim böyle dert hayatımda beterin beteri var” “-len epap öyle deme valla yok; babıç sıkarımış da ondan neşet ederimiş yok şöyleymiş de, yok böyleymiş ayağımın çıkmadık yeri galmadı şaka-maka deği yau aya(ğı)mın üsdüne basamayorun ağrı-sızı demişsin cabası canımdan, dünyamdan vazgeçiyon kesseler atsalar gözümde yok töbossun yerden alıyon-göğe savırıyon “bana bi goca ilazım oda bu ğece ilazım” dedikleyin mafoldum o mubarek de; köstüköpe(ği) gibi ordan-burdan dürtüyo ayrığın etti ğibi dokandığı yerden kök salıyo melhemi, ilacı-garacı, yakısı ne duyduysam sınadım gari ne dedilerise etdim netdiysem faydasını bulamadığım gibi zılla beter etti ele ırcatını ….. ya mubarek ya!” “-len benim ondan çekdiğimi bi ben bilirin, bi Allah bili(r) geşmiş ğün valla hinci aklıma gelmeyo, kim idi biri cığara içiyomuş değiri-değirividi etim de yanıyo emme ben dünden ırazıyın vaa! ertesiğün bi bakdım ilmek-ilmek tifsidi ğeldi oyumuş Allah duşmanımısa da gul başına böyle bela vermesin.” tavıkgarası Allah duşmanımısa da gul başına vermesin. bi tavıkgötü- bi de tavıkgarası “-ötüyon dediysem epili bi(r) oldu biğün a(ğ)şamüzeri.. dünne birden gararıvidi bi garannık çöküvüdü üsdüme sanısın bi(r) yanıma enme endi, birden iki ğözümün ikisine de .. gözçukurum, gözlerime dar geldi ele ezzatını ….. ataş çarpmış gibi elleriminen gapayon, akla gelen evde gonşuda olan ne varısa aklımıza ne ğelise kim ne derse ı ıhh ağıyon-dönüyon, ovuyon, narasın teze deri deyen de oldu ısıcak aş da, yumurta gızardın gapan deyen de elimden gelse seğirdiminen getçen gasabaya tokdura.. evzineyin deyon höyle bildiğim yerleri, eyatlı ayağaltını o ğedenneri ı ıhh, göz görmeyo ben sanıyon ku.. pus var, bakıyon ortalık gapgaranlık “harman vahtı ne pusu, ilkağşamdan ne garanlığı bu len”deyon çocuklara sesleniyon herkeş sapa, harmana dağa-daşa ğetmiş “hu” deycek etirafda kimsecikler Alla(hı)n hiş bi gulu yok in cin top oynayo “-ehn” deyen “sen ne deyon herif” deyen biri yok.. su içeyin derkene desdiyi devirdim elimine(n) sağı-solu yoklayan derkene elime ğeldi gatırların zencir örkleri sopsovuk ilan deye atıymışıyın kör beygir ğibi ortalıkda galagalmışıyın bi(r) gorkdum-bi(r) gorkdum tevatür deği(l) valla oturuvidim eleren bir yere bi a(ğ)ladım bi a(ğ)ladım ta öyle bi ğücüme ğetdiy ki kendi kendime, utlandım “ahir fakıt” dedikleri bu olsa gerek, i(n)sanın aklıma i(l)k ne ğeliyoru biliyon mu? “haralda yeycem kepek tükendi de senin anna(ya)ca(ğı)n uruhumu teslim etdim de farkımda dee(ği)lin, .. sonura “heyvah” dedim ya ölemez dee böyle galı(r)sak asıl tevlike bu.. deye geşdi içimden töbe estağfirullah töbe ulan bu nası(l) dert böyle olturuymuşun elerdiğim yere neçe fakıt oldu bilmen.. bi(r) a(ğ)larsın bi(r) a(ğ)larsın Allah Allaahh!.... son fakıt, ahir-i ömrümde hu başıma ğelene bak.. “hey Ya Rabbim” dedim “ahir zamanımda bu da mı gelceğdi başıma” ne garşındahkını ğörüyon ne nere(ye) ğetdiğini ne nere basdığını yerli bilemeyon garşındakı gülüyo mu, ağlayo mu yediğin tiltombak mı, gaysa mı gavın mııı, garpız mııı; ergin düğelek mi?, inadına ham ğabak mı hele bi de diş olmayınça var yaa!! hepiciği de havayınan-cıva gülün irengi ne, evin gapısı nere gatliken görememek, bilememek zorun zoruymuş… meğere dünyada en böyük niyemet gözümüş, gözündehi nurumuş billorumuuuşş.. ..! Allahın gula verdiği her niyemet yitirilmeden fark edilemeyomuş, insan gencikene bireş daha uyuyan deyo goyaa! zabah keyfi yapıyo(r)uya.. betdova mı aldık ne “nahı gadın Alla(hı)m uyu da uyanama bak dur da göreme imi” deye.. ne b(ileyi)en ben.. anamı, ıramatlık anamı bek yordum üzdüm.. eziyet etdim yalvartdımıdı Allahı var ilenmezdi zavallı emme onun ilenmesine bakar bu içinden geçerimişdir m(uh)akgak! a(ğ)zından çıkması şart mı (y)okarda Goca Allah görmeyo(r) mu? ..? “-çocuğukana “çekmemi-sürmemi” deye oynardık ya “çekme” deyinde çekmezdi ya gözümüzü gapayan “sürme” deyincekleyin taha basdırıdı hanı hiş bi sahat gözünüzü gapatdınız mı ne bilceniz gözün ne işe yaradığını onculayın bilemesiniz? … hiş gözünüzü gapada bilimisiniz ombeş takike.. hey anam heeyy! .. “-gazma sallayıp daa temelini atdığın, çamır garıp daa, kerpiş kesdiğin daşını davşıyıp da elininen yapdığın duvar.. kendi elininen mıhladığın gapı hinci sana gapalı ne demek bu leen aklı depesinden gediyoru i(n)sanın ..? İki ğözünden sakındığın evladlar yok muu? bir bir yuvadan uçup, hinci sana el olmuşlar, evleri ayrı.. yolları ayrı gapıları ayrı açılıyoru.. sen bi(r) eyvaz.. bi(r) köro(ğ)lu hesabı bi başınasın gayrı.. gocağarı da gedivirise elin aya(ğı)n dutulacak asıl o zaman tanı gari yalan dünne kaş bucak.. sağ olan başa daha ne gelcek gari işde insanın ahir vakıtdakı hali!! eveli adamın biri Peygambere; “-Ey Allahın Resuli gıyamet ne zaman gopacak” deye soval etmiş Peygamber Efendimiz “-sen öldüğün zaman” demiş ölüm başga nasıl olcak ağğa! asıl ölüm bu ölümden beter hemi de.. yaaa!! o hesap, gulaklarımın kıllarının hakkından gelemez oldum, aldım gabil ettim burun kıllarının ağarmasının önüne geçemedik gabillendim, gaş ağarı(r) mı ağarıyomuş.. betin-benzin irengin soluyomuş.. ayakda durmak izdirap veriyo seğidelek çıkardım yokuşu hinci deben-düş ayaklar yörümeyoru yörümeyo…. insan hepisine alışıyo gabilleniyo emme bu tavık garası Allah’a ası gelmiş olmayan Allah beterinden saklasın da hani görülmüş, duyulmuş bişiy deği(l) işime gelmeyoru emme, tavıkgarası her şeyin sonu eee.. biz dee bişiylerin de başındayız yarına çıkar mıyız i(n)şaallah ümitliyin de! gene de Allah Kerim Canab-ı Allah baksın görsün gari O bili(r) işini bize düşen hebeyi hazır etmek hazır mın Hacımemedo(ğ)lu be demek! evelallah hep hazırdır bu gulu Canab-ı Allak bilip duru(r).. Çalı/ 1777 DİPNOTLAR köstüköpeği: kötebek, körsıçan zılla: iyiden iyiye, hayli fazla, ekseriya, çoğunlukla, genele yakın tifsimek: sürtündükçe eskiyerek özelliğini yitirmek tafsımak: kendi kendine yok olup gitmek tavukkarası: karağı, gece körlüğü, aydınlık olmayan yerlerde görme zorluğu ayağaltı / ayak altı : sıkça gidilip gelinen kullanılan yer, kapı önü tiltombak: şeftali, tüylü tombak, tombarlak (yuvarlak) mı acaba |
Yöresel bir hayatın içinden dile gelmiş dökülmüşler sayfalara...
Yaşayanın dilinden dökülenler asıldı rengini bozmadan...
Selam ve saygılarımla.....