Tırtar / Şimşekşaka-maka; hazır Sateli’ynen , Hacıadilden açılmışıkan Sateli … fırtınalı, kasırgalı seli-sele ğatan ya(ğ)mırlı bi ğünde ovadan çift(sürmek)ten geliyomuş harmanyerinin üst yandakı dereden Adiloğlu gafasında bi kepenek esgisi Köyaltında yokardan gelen seli Arpalık tarlalarına çevirip-batı(r) "-bacanaak golay gelsin loo" deye ünnemiş bi-kaş kere Adilin Arif ha bire o kıranlardan toprak daşıyıp suyun öğünü böğecen deye u(ğ)raşıyomuş selamını tekrallamış, gene "tın"layan, mınlayan yok buğarada ya(ğ)mır da; nassı yağıyo afat, göv gürlemesi dersen çatır çatır mefrat Sateli yolun gıranından goca bi daş alıyo şunun böğedini "copbadanak" daşırayın deye böğede do(ğ)ru daşı bi(r) atıyo!! o arada Adilolu da böğede doğ(r)u eğilmeyo mu aya(ğı)mı gaydı neyeyse bu galaklayınca Allahın onarcağı daş bunun gafaya iliyo adam göledin içine gapaklanıyo, depesinin üsdüne gediyo! Sateli hemen ordan nassı seğirdip kucaklayo sudan çıkarıyo bakıyo bunda ün-ses yok adam çamıra belenmiş ! Sateli bir-iki şamar filen vurmuş seninkinin beti benzi gaşmış.. ovcalarkan ederken ağzından bulanık sular filen gelirimiş derken yutgunalak, ö(ğ)sürerek kendine geli gibi olmuş bi yandan da bellim bellisiz.. “Eş-he dü enlaa ilaha İllallah” deye salavat getiriyomuş Sateli; “-len Amat senmiydin len Allah eyinliğini versin ben seni Arif bacanak sandıydım” demiş Adilin Amat sapırdanırımış hala "eşhedü enla ilaha illallah" deye dova üsdüne dova salavat ardından salavat getiririmiş.. Sateli hareket etdirimiş, yüzünü şamarlamış, garnını sıkmış, “-amaad, amaaad” deye de yalvarırımış o hala salavat getiririmiş n-arasın, Amatta bed-beniz yok ama hala belli belirsiz salavat-tekbir-dova-töbe.. Sateli gorkmuş, telaşlanmış ellerini, gollarını hareket ettiririmiş senin Amat oralı değil u(ğ)raşırkan- ederken Amat a(ğ)layalak kendine gelmiş "-Ali dayı, len Ali dayı beni ıldırım çarptı" demiş gari Sateli heş irenk vermemiş “-Amat nettin garayeğen len” çevresiynen ağzını-burnunu yüzünü filen silivimiş Amat bireş kendine gelir ğibi olmuş "-geşmiş ossun garayeğen" Amat “-ölüyon Ali dayı hakkını helal et” derimiş Sateli gorku-.okuynan "-geçer garayeğen, bişiyciğin yoğ evelallah" demiş “-sen gene de hakkını halal et dayı” “-a gapberif bu afatda ne .ok işin var dağda bayırda” “-len ha hu ya(ğ)mır boşa akıp getmesin dediydim” “-len otur evinde, hu afatta hey garayeğenim Canab Allah verip duru tarlalara da” gari eve eletivimiş de ağşamleyin bi-kaş kere Güssününen-Haççayı yollamış Adillerin eve, "-gedin desdiliği altından dinlen bakayın Adillerin evde ağıt-fığan var mı"deye netçe de; bi-kaş ay sonura Amat esgere gedeceğinde Sateli 46’lıları ahşam yeme(ği)ne davet etmiş de süprüz etmiş “-hanı Amat seni şimşek çarptıydı ya” “-ya len dayı valla sen olmasan ölceğdim valla öte dünneye getdim geldim” demiş “-yoğ ülen karayeğen seni asıl ben öldüre-yazdıydım” “-neye dayı yau va!” ? “-len ben seni agan bizim bacanak sandım da böğede daş atayın da hunu bi gorkudayın deyodum o mubarek de gafana geldi” gülmekten kimse balı filene yeyememiş "-emme kendim gorku-bokuna bi kaş gün gözümü gırpmadım valla .. emme ölse-mölse filen etseydin de valla kimseye demeceğdim" demiş, töbe istiğfarını, dovasını deyvidikçene millet yerlere yatmış, gülmekten kendinden geşmiş Amat bireş bozulmuş emme sonura oda gülmeye başlamış ötekinner ğibi gözleri yaşarmış ga(y)ri esgerden dağıtım iznine gelinşe de bi lasdik pappaynan hakkını helal ettirmiş emme şinci sorsan Amat "-yok len valla yıkılıp bilen etmedim" der ben Sateliynen, kırkaltılıların yalançısıyın DİPNOT Sateli: Saatali, Ali Saat Karakaya gıran / kıran : kenar böğemek: bent, set yapmak, tıkamak, germek, boğmak belenmek/bulanmak: her tarafına bulaşmak, kaplanmak ya len: evet, dediğin gibi anlamında |
sonura oda gülmeye başlamış
ötekinner ğibi gözleri yaşarmış
ga(y)ri esgerden dağıtım iznine gelinşe de
bi lasdik pappaynan hakkını helal ettirmiş
Şakaların sonuçları düşünülmelidir,bazı şakalar vardır ki kötü durumlar oluşturabilir.
Tasvip edilecek bir yanı olmayan, anlık kötü sonuçlar verebilecekken şükür ki ölümlü
bir sonuç vermeyen şaka ucuz atlatılmış.Olayları sonradan anlayan kurban Amat bozulmuş
ama sonra da gülmeye başlamış.Aslında bu gülünç bir olay değildir.Sonuç olarak insanlar
her ne pahasına olursa olsun kötü şaka yapmamalıdırlar.Şairin yöresel şiveli kelime haznesi
çok zengin.Kısıtlı bir kelime birikimi ile yazsaydı bir süre sonra bütün şiirlerin de aynı
kelimeleri kullanırdı.Oysa ki;şairin kendine özgü bir tarzı var şiir de,akıcı ve kelime zenginliği
olmazsa olmazlarının başında geliyor.Yöresel şivesi ise vazgeçilmez ögelerinden.Yaşanmışlıklar
şiir de iz bırakmış.Tebriklerimle.Saygıyla.