SE(V)SİZLİK
Kanserli hücrelerin gitmemesi için Kemoterapiye direnmesi gibi,
Ayakları günahtan yanmış bir museviye vaad edilen kutsal toprakları sevmek gibi Ayın 15 i gibi, Şehrin isyana müsade etmesi gibi, Yahut ayakları parangada zedelenmiş mahkumun ölüm çığlığı gibi, Bir tarafı Akdeniz diğer yanı doğulu bir Kürt gibi, Gök kuşağından atılmış siyah gibi Beklenmedik bir şeydi seni sevmek sevgili Sesin beynimin hücresinde bestelenmiş en nadide ezgidir şimdi. Bir kıyamet kopuyor içimde. Cehheneminde ısıtıyorum ellerimi. İki büklüm bir Tanrının yolunu kesiyorum. Hayata gözlerinden bakmanın sarhoşluğundayım. Bir melek hanında vuruyorum kafayı Sana yatıyorum, Sana kalkıyorum. Gözlerimin alt yazısında sen geçiyorsun, Günde bilmem kaç bin kez müsveteye geçiyorlar hayatımı. Yüklemi azapla cezalandırılmış kelimeler dökülüyor kalemimden Öznesi sen oluyorsun her şeyin. Yasadışı bir sevmek başlıyor içimde. Hücum borularıyla basıyor beyin hücremi. İlk kurşunda teslim ediyorum ruhumu, Gözlerine, ellerine, sana sevgili Dedimya Beklenmedik birşeydi seni sevmek Çayın halıya dökülmesi gibi, Biraz entellektüel biraz anarşist bir zıtlık Felsefeye iman etmiş bir ruh, yüzünün atlasını yurt edinmiş gel gör ki; Çenem bir gardiyan gibi sıkıyor dilimi Sussam ölüm Konuşsam hücrenden atılıyorum. Sonra babam gelir rüyama, Matematikte bir işlemin ortasında. Hadi b/öl b/ölebilirsen bilincini on parçaya. Yok say peryodik sayıklamaları. ve ağzındaki kurusıkı tebessümde bulduğumuz ilk mevzide öpüşmemizi. Yok say zamanı, Bir hınçla böl yüreğimi. Dağa çıkar beynimde fikirleri Bir gerilla pususuyla bölerim düşünü belki İlk seste vurulurum alnımın çatısından. Gözlüğüm kırılır. Alfabemi unuturum, yutkunurum butun sesleri. Sessizlik mealen seni sevmekti sevgili pynst. |
saygılarımla