PELTEK BİR ÇİÇEĞİN RÜYASI
Falanca durakta bekliyorum.
B’aşım, korkak ellerimin arasında Reklam panolarına seni yerleştiriyor gözlerim. şimdi sen çıksan; Plastik hayallerimizin şerefine iki kadeh, Sizin oranın türkülerinden iki kadeh, İki kadeh Cemal Süreyya şiirinden içsek. Sarhoş olsak, Öpüşsek sokaklarda, Dans etsek. Enkazdan kurtulmuş gibi sarılsam sana Dünyayı bir telaş sarsa, Mesela henüz başlamamış savaşlar bile bitse. ve çocukların gözlerine umut bağışlaşan... Başım korkak ellerimin arasında, Cesur bir Tanrı tasarlıyor beyin hücrelerim. Mum ışığında çalışmak en az afrikada dolmayan tabaklar kadar dramatik.. Mendil satan çocuklar hüzün silse sokaklardan, Bir kent parkında otursak, Aynı türküyü tuttursak, İlk nakaratında gözlerinde vurulsam, Düşsem ayaklarının dibine ölmeden ve bölmeden birşeyi. Kapansam ayaklarına, Peltek bir çiçeğin rüyasına girsek O konuşmadan kırmızıyı anlasak Mesela bir ressam gibi. İçgüveysi gelsem fikrine, Yerleşsem gözlerinin yerleşkesine, Anarşist düşünsek biraz; Mesela ellerin benim, gözlerin benim, herşeyin benim olsa, Paylaşmayı red etse beynim komünizme inat, Bir o kadar dilbilgisine inat Yerel bir şiveyle öpsem dudaklarından.. Şeriat ilan etsem seni sevmenin Cumhuriyetinde... legal bir âşk destanı olsak müfredattaki hikaye kitaplarında. Çocuklar bizi konuşsa okul sıralarında... Bu bir ütopyaydı, gerçeklik payı sıfırdan yüksek pynst_ |