Göz bebeklerim büyüyor yeşile doğru... sonra düşüyor, tek şerit bildiğim, karanlık bir ruhun çoğul labirentine. inciten, üşüten, camları buzlu veda mevsiminin zemheri sıtması bu...
Biliyorum ilk değilim, anne koynunda ağlar gibi ağlayan... ve yine sadece ben değilim, hangi duvara yaslasa başını, bir kıyımlık şefkat yerine, ihanet ısırığı, kuzgun afakanlarla savaşan...
Sen bilme!...senden sonra, cennet yoksunu onursuz gecelerle sabaha evrildiğimi. ve mahremiyetsiz, ölü çıplaklığı bir aşkla, ayıpsız, kusursuz inlediğimi...
Çünkü; ishak kuşuyum ben... köhne mezarlıklarda, sevapsız dünyanın, günahkar ölümlülerine, tütün bağımlılığı gibi , peş peşe ismini yakıp şakıyan...
Üzülmüyorum... ben yine sabahı akşama ekler, geceleri şiirle seviştiririm kalemimi... çoğu zaman, mavi içerim mürekkebin hokkasından, çoğu kezde aklanmış siyah... gözlerinin şerefine.
Özgürsün... hadi git iştah sofrası her tene dokun. sonra tokluğunun nedametini kus, safran sarısı azat-ı aşkın...
Düşünme beni... zulası gizli bir avuç mutluluğu kara günler için saklamıştım senden habersiz uzun lafın kısası, keyfim yerinde. sadece kaybettiğim gölgemi arıyorum siyahın içinde. HEPSİ BU.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İSHAK KUŞUYUM şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İSHAK KUŞUYUM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Üzülmüyorum... ben yine sabahı akşama ekler, geceleri şiirle seviştiririm kalemimi... çoğu zaman, mavi içerim mürekkebin hokkasından, çoğu kezde aklanmış siyah... gözlerinin şerefine.
Özgürsün... hadi git iştah sofrası her tene dokun. sonra tokluğunun nedametini kus, safran sarısı azat-ı aşkın...
Düşünme beni... zulası gizli bir avuç mutluluğu kara günler için saklamıştım senden habersiz uzun lafın kısası, keyfim yerinde. sadece kaybettiğim gölgemi arıyorum siyahın içinde. HEPSİ BU.
Dilek USTA
emeğize sağlık .. sevgilerimle. müzik eşiğinde okumak çok keyifliydi ayrıca..
Güzel bir kalemden çıkmış mükemmel, anlam ve anlatımıyla harika bir şiir okudum. Kaleminiz daim, ilhamınız bol olsun hocam... Sevgi ve muhabbetle... "Özgürsün... hadi git iştah sofrası her tene dokun. sonra tokluğunun nedametini kus, safran sarısı azat-ı aşkın..." bu mısralara vuruldu yürek...
Reynacım ne mutlu bana duygularına bir nebze tercüman olabildiysem. Affetmeliyiz affedemediklerimizi çünkü Tanrı böyle isterdi.. Çok teşekkür ediyorum canım değer katan yorumun için.. Sevgiyle,huzurla kal hep...
Göz bebeklerim büyüyor yeşile doğru... sonra düşüyor, tek şerit bildiğim, karanlık bir ruhun çoğul labirentine. inciten, üşüten, camları buzlu veda mevsiminin zemheri sıtması bu...
Biliyorum ilk değilim, anne koynunda ağlar gibi ağlayan... ve yine sadece ben değilim, hangi duvara yaslasa başını, bir kıyımlık şefkat yerine, ihanet ısırığı, kuzgun afakanlarla savaşan...
Sen bilme!...senden sonra, cennet yoksunu onursuz gecelerle sabaha evrildiğimi. ve mahremiyetsiz, ölü çıplaklığı bir aşkla, ayıpsız, kusursuz inlediğimi...
Çünkü; ishak kuşuyum ben... köhne mezarlıklarda, sevapsız dünyanın, günahkar ölümlülerine, tütün bağımlılığı gibi , peş peşe ismini yakıp şakıyan...
Üzülmüyorum... ben yine sabahı akşama ekler, geceleri şiirle seviştiririm kalemimi... çoğu zaman, mavi içerim mürekkebin hokkasından, çoğu kezde aklanmış siyah... gözlerinin şerefine.
Özgürsün... hadi git iştah sofrası her tene dokun. sonra tokluğunun nedametini kus, safran sarısı azat-ı aşkın...
Düşünme beni... zulası gizli bir avuç mutluluğu kara günler için saklamıştım senden habersiz uzun lafın kısası, keyfim yerinde. sadece kaybettiğim gölgemi arıyorum siyahın içinde. HEPSİ BU.
Bu kuşların ilk ceddi gönlünü kaptırmış, sevdalı bir kızmış. Allah onu İshak kuşu yapmış. Çoğalmışlar. O zamandan beri bu kuşlar onun için, gecenin karanlığında bahçelere, vadilere, kırlara iner, kayalıklara konar; "İshak, İshak" diye meczubane bir eda ile sevgilisini çağırır, onu daima arar, belki kavuşurum ümidiyle yaşarmış"
Bu şiirin hikayesidir.Şiir de hikayesi kadar etkiliydi. Çok beğendim.
hepsi bu çünkü şair yüreğe dokundu bir kez daha. kutlarım sevgili Dilek hanım. tümden gelen nice duygu bazen de basireti bağlanmış düşler hatta olası bir hükmü vermek ama en güzeli değil mi insanın kendisiyle barışık olması. yüreğinize sağlık. sevgiler, selamlar...
İnsan kendisiyle barışık olmak zorunda Kurbay bey.. Yoksa her gün sinameki çekilmez bu hayat.. Çok teşekkür ediyorum değerli yorumunuz için.. Selam ve sevgilerimle