Geldin İşte
Merhaba hayatımdaki müstetir sevgilim
Kavuşamadığım, dokunamadığı sevdiğim Bugün 7 temmuz, yani doğum günüm Aynı zamanda senin ölüm günün Doğduğuma mi sevinsem, öldüğüne mi üzülsem bilemedim? Çok günler geçti ama kalbime söz dinletemedim Şimdi sadece adınla terapi edebiliyorum defterimi Yağan yağmurun ihtişamlı sesine dalarken; Birden, yan odadan işitiyorum sanki sesini Ayağa kalkıyorum, Kalemimi defterimin üzerine bırakıyorum Ve yavaş yavaş umutla odaya yöneliyorum. Geçen bunca yılın bana çektirdiklerine aldırmıyorum bile Seni görmek var... Hayatımı, geleceğimi görmek var işin sonunda, aldırır mıyım hiç? Ellerim titrek, benzim soğuk; özür dilerim Bunlar benim değil, senin bana çektirdiğin hal ve durumlar... Nihayet kapının önündeyim. Açmak istiyorum ama açamıyorum Korkuyorum! "Ya yine gidersen, bir daha hiç gelmezsen" diye düşünüyorum Yine herşeye rağmen açıyorum kapıyı ve o muhteşem, harikulade tebessümüne şahit oluyorum "Gel" diyorsun ama gelemiyorum Tebessümündeki güzelliğine hayran kalmış, sevinçten sadece ağlıyorum Ağlarken bile tebessümlerinden ayıramıyorum ıslak gözlerimi... Ne kadar da büyüleyici bir güzelliğin varmış Hiç mi hiç değişmemişsin Saçların olduğu gibi simsiyah, Gözlerin de siyaha özenmiş, Kömürü andıran bütün güzelliğiyle karşımda Tam önümde duruyorsun. "Gel" diyorsun ama gelemiyorum Çünkü inanamıyorum gözlerime Bir cimcik atıyorum kendime, gülüyorsun o sırada Gerçek olduğuna inanıyorum bu defa. Yağan yağmurla beraber çakan şimşeklerden çıkan görüntü, Beyaz giysini daha da güzelleştiriyor. Sevincimden ne yapacağımı bilemiyor, sadece ağlıyorum. Fakat daha fazla dayanıyorum ve bunca yılın özlemini gidermek için yaklaşıyorum yanına. Ikimiz de gülümsüyoruz biribirimize Ve tam sarılacakken, kayboluyorsun gözlerimin önünden. Sağıma, soluma bakıyorum, göremiyorum seni. Diğer odalara koşuyorum; Mutfak, çocuk odası, misafir odası derken, yoksun hiçbir yerde Yağan şiddetli yağmura aldırmadan karanlık sokaklarda arıyorum seni. Ama yoksun hiçbir yerde Sırılsıklam oldum, hastalandım... Şimdi sadece gözyaşlarımla suluyorum kabrini Af et, varlığında belki de bilemedin kadrini Şimdi bir Allah, bir de ben biliyorum derdimi Yokluğunda çok aradım seni, dinletemedim sana kendimi |