Tırtar / Rüzgar
dört nala koşan
atların yarattığı rüzgar evinleşmemiş yeşil başaklarla oynaşan, deli bir rüzgar gibi etrafı yalayan yolları tozutan şakırtılı nallar. kuyruğu kendi rüzgarında savrulan gemini “azıya alan ” siyah yeleli, atlar ve alev rengi atların rüzgarına esir gizli sevdalar.. delikanlı gür saçlar ve genç süvarileri açık bağırlarından gömleklerine dolan tenlerini yalayan terlerini serinleten kendilerinin sebep olduğu rüzgar canlarına can katar ve onları dipdiri tutan umutlarını kamçılyan dört nala, koşan alev rengi atlar coşturur coşar dörtnala koşar tozu dumana katar siyah yeleli toz kuyruklu kuyruğu düğülü alev rengi atlar çoktan kıyıya yanaşmış belik belik örülü saçları, şarpısını taşmış köyün yetişkin kızları, yüreklerinde yeni sevdaların kıpırtıları gözleri ışıltılı düğünler, nişanlar harman sonuna bırakılmış istikbal kaygılarına kapılmış hülyalar.. yeni yetme sevdalar evip kıyıya yanaşmış kancık eşşekli öteki yolcular vaktiyle yarışmış oğlu-kızı olanlar bir soluk-soluğa dolu-dizgin atlar sanki ölümüne yarış mola verdiren korkular savrulan yeleler kuyruklar delikanlı saçlar açılmış kollar toz-dumana aç yollar ve tozu dumana katan atlar çoktan yol kenarlarına yanaşılmış ve o günlerin o atların, o yarışların o yaşların hazzına varılmış anılar.. anılar.. anılar.. hayat; ekerken, biçerken, atlı-eşekli-yaya harmanda değirmende dibek döğerken ekmek ederken kirman döndürürken yaşanılmış çocuk büyütürken farkına varılmamış ömürler yaşlanılmış. bereketli onurlar.. düz ovanın yüzünde, “nerede kölge” ter gıçımızdan akar alınteri başga kolumuzla silsekte gün yanığı karaoğlan aşşa garagelin (y)okara adımız gara bahdımız gara olmasında şükret Yaradana Şükür umar.. çillenin keyfi gözünü sevdimin çeci bas samanı doldur serpini bi de borcun derdin yoğusa efrat da etişdi mi bide ekme(ği)n gatığına denk ise mu(h)taş değilisen yardıma şükür Yaradana huzur var eli beğendiğin bey gapısını; çal, isde gızını gonaklardan ever oğlanı, al gucuğuna torunu taş atannara aldırma, eğme boynunu olur olmaz yere “hı” deme çenizini elden beş fazla et de çırak çıkar gızını saraylara eyvallah etme damada o sana muti olsa da el öpme, kıç yalama el-pençe divan durma variyetin olmasa da şükür Yaradana sıhhat afiyet var ÇALI . 1481 DİPNOTLAR evin: tanenin içi azıya almak / gemi azıya almak : atlargemleri ile gideceği tarafa yönlendirilir.. ancak; at bazen sahibine tabi olmak yerine gemi azı dişleri arasına alarak sırtındakinin değil kendi başına hareket etmek ister, at bir mücade içinde olduğundan bu halde zaptolması zordur şarpı: eşarp, başörtüsü kirman: eğirtmeç, yün-kıl eğirmeye yarayan alet |
Kalemin daim olsun
_________________________________Saygılar selamlar