Aşk Seninle Onyedili
sussaydı sesleri eğer gecenin
seni böylesi bölük pörçük tözlerinde mısraların çığırtır mıydım kapkara değillemelerine harcatır mıydım alazı şurubuna karışmış bir tıngırtıdır buhranları kör mahzeninde kuytuların si sol perdesine yatmış bir avuntu yalanlarında ayın kucağıma sancı doğuran vav ceninciğidir şeddeleri hep sana , hep sana !Sevgili kapıldığım düşlerin... hayallerinde kirpiklerin kızıl tutan gurupları menevişlerin de körpe tomurcuklara dizilen anoftacıkları orta notalarında kokusuna bestelediğim on yedinci seremonisi, ak boynun seanslarında tüttürdüğün şımarıklığında, koyaklarıma oyulan , ikizi gamzeciğinin kısılan bakışlarında uçup giden küllerinden dökülen kanatlarımın , üzerine kapanan suskunluğu... ’’dedi ki yüzünü hiç görmediğin birisi sevilir mi’’? işte ! Karadeniz , gözlerim... yıldızların altında uçuk kaçık sularda viskoz pırıltı gamzeli hareli cıvıltılı terelelli tam on yedili !On yedili ... dişiydi mor fistanı üzerime sıyrılan vaktin o zamanlar bilemedim ,cahildim aynı nakarattı sökemedim atamadım sevdaydı tenimde deli fişek boşaldım boşaldım , vurulduğum diplerinden, kuytuların ışık ışık tutulduğum o cansız hayalinden kendimi kurtaramadım kanayan gülleridir ağzından tan gelininin bir garip ekim düetinde biriktirdiğim sızısından göğsün yakutlar saçtığım mızrap kuşları döktüğüm uzantılarıdır soluğunda cıvıldattığım gözeneklerinden tenin safir gülüşlü çocuklar emzirdiğim yangınlarımdan bozlaklarına kızıl anemonlar sağdığım eşiğinden ruhuna denizleri taşırdığım zührelere gün kurumlu saçaklarımdan çıplak ten giydirdiğim ondandır geçişleri günün gölgelerinden , meltemleri azat ettiğim sığlarından , bulup beni toplayamayışın! ‘’dedim ki hiç yüzünü görmediğin birisiyle sevişilir mi?’’ ’’Usare sayı 24’’ |