nasıl yaşamakpırlanta gözlü parlak bir hava gözlerim dalgın göğü deliyor gözüm yükseklerde yerde ben bir karıncanın tozuyum yaprak gözlerin hiç bir esintide düşmez yere kitaplardan kaldırır başını gülümser alnında bir çizgi düşünür bana yalnızlığımı unutturacak şiirler yazdın mı ve bakışlarımı çizdiğin resim her fırça darbesinde yaşam izimiz ekin tarlası ellerin gözlerine bir duygu ekleyecek gün geçip gider yere düşer pırlanta taşlarda kalır sıcaklığı sokağa çıksam yine yalnızım geriye bırakılır tuval nergisleri elinde durur kadın elini uzatan o erkek hiç yaşamamıştır.. 19. 04. 2016 / Nazik Gülünay |