UNUTUŞ
uyanıyorum mor salkımlı sabahlara
çiy tanesi o güzelim toprağın üstü derin uykulara dalmak istiyorum özgürlüğü çağırmıyor artık sesin mor salkım hüznünde intihar çiçeği gibi ekleniyorsun kimsesiz sesime yapraklanmadan çiçekleniyoruz sürgünlerde yol kıvrımlarında uzun bir yalnızlık oluyoruz susuyoruz yeni sürgünler vereceğiz belki de bir anne memesi gibi çoğul çiçeklerin durgun yalnızlığı bekleyeceğim seni mevsimin mor çığrışlı dokunaklı şarkılarında sarnıçlardan iniyor kova derine gıcırdıyor yaşam bir çıkrık gibi sen ömrümün mor salkım çiçeği ne zaman soldun yabanıl iklimlerde saçaklarda kimsesiz serçeler gibiyim alışık değilim kendimi dışa vurmaya mavi mor pembe soluk yalnızlığım yenilmiş değilim evrene gövdemde mor intiharlı korlar sen kanıyorsun taraçalarda mor akşamlar geçiyor penceremizden bir nehir kayboluyor sonra sen yaşamın fısıltılarından seni mor salkımlı akşamlarda unutuyorum derin yaralarla nereye böyle yabancı uzak bana mor salkımlı seviler indiğim bütün trenler taşra yalnızlığı taşıyor mor salkımlı sokaklar ıssız sürgünler veriyorsun mor salkım intihar gülüşlerinde bundan sonra yaşamın hangi çitine tutunacağım çiçeklendik durduk yapraklanmadan yol ayrımlarında seni mor salkımlı bahçelerde unutuyorum |