Gönül Tası
Bir kaç gölge belirdi
Mat açık Flu somut soyut Karıştı kol bacak kafa Şekil şema ucûbe Kustu zehrini dil Karar verdi bu iyi bu kötü sefil Bilir gibi gafil Kisranın sarayında sanarsın fil Kırarak nazargâhı İlahiyi Kuruldu bağdaşına cahil Mâkul olan seyrine geçince adil Birden silkeledi gagasindaki taşı ebâbil Korkup kaçanlardan olmadık Uluorta lafın belini kırmak için Mekân seçtik otağımız bâbil Sobelenen çocuk şaşkınlığında Yarım adım kalakalsakta Silindi gözümüzde belirsizliği perdelerin Suya atlayan kurbağa bacağı açısında şekil Kırıldık yine kırmadık gönül evini Mabet huşusu ile aralarken cümle kapısını Manevi bir iklime girer gibi Yokladıkk dostun yapısını Parsel parsel arşınlarken yâren sofasını Sattık ne var ne yok Elde avuçta Doldurmak için Gönül tasını. : Yunus Beypınar |