RENGİN
Kaç meridyene sığar gözlerinin hasreti
Kaç adam ölür kirpiklerinin dalında Ah Rengin Yasal acılarla bağlandı elim Bir içtihada göre çoktan öldüm. Ninemin masallarında açtım gözlerimi beynimin sol odasında hala yoğun bakımdaydın gözlerim boğaz manzaranda biliyorum birazdan ihtilal olacak basılacak seni saramayan kollarım. bir kehanette duymuştum ötekinin ötesine hapsedilmiş gözlerin taşralı bir şiire susamış çorak dudaklarının coğrafyası çitle çevrilmiş en kutsal kara parçası almaya yeltensem ellerim kesilir şeriat hükmünde öpmeye kalksam dudakların kanar tıp ilminde hüznün bir trene biner zaman mefhumunda düz bir çizgide olur ömŕüm tükenir tükenmenin kaygısı bütün cüzzüyle bitişik kaşlarım yüzünün atlasıyla birleşir bizi konuşur coğrafya dersleri ve buz gibi matematik bilincini bilemedi çapının Ah Rengin kül kokar kitap arasındaki gül kurusu. yitirdi inancını falcı kadınlar bir kelebeğin düşünden ďüserek. üç vakte kadar ölüyoruz. "tenin aklımda kaldı" hutbesini okuyorum kendime ya iflah olur takva-i yüküm ya acı kalır bana yekun küçükken çizilen ve ortasında nehir geçen köy kadar yalandı herşey. yine kahrolsun birşeyler, sıktiret. ben, boş zamanlarımda kahramanım pazartesileri seni seviyorum kahrolsun diğer günler... her cümle mülakatla alındı bu şiire gözlerde usta olmayan hiç bir kelime çalışamaz |