ten molasıelbet mertçe değildi bir tenin ardına saklanarak çekip yüreğimi kınından/ seni parçalara ayırmak... ama nerde bende o yürek gözlerimi gözlerine dikerek göz göre göre sana kılıç çekecek... şimdi/ bakınca gerçeğime şişelerin dibinden kendimi faili sen bir cinayetin sanığı olarak buldum ben... oysa sendin / beni o cinnet akşamında sıcacık cennetinden kaçırarak cinayet süsü verdiğin/ intiharına azmettiren ne de olsa yalancı cennetinde sabık hurilerine halef ağzı var dili lal /biadına da yok mahal olsa da olur amma olmasa mı hasebinden ezberlerine muhalif sabıkalı cariyendim ben... dinlenecek kadar bir es bunca yorduğun canıma bir nefes bir nevi aşk arası ten molası demiştim tabiri caizse mehter adımı giderken sana çıkan tüm yolları yakıp yıkmak / billah geçmemişti içimden... onca zaman sonra ben her mevsim üşüyorsam hala sensizliğin bu... bu cehennem ayazında ve bir özlemek peydaholduysa başıma bir özlemek ki bu hasret düpedüz zaman’ı en sert yerinden dişlemek... ey zulmü biz’e ölüm sevgili! sen / ey umudun kirli ve esmer yüzü! sakın ha aldanıp bunca lakırdıya af diliyorum sanma intikam tasarrufunda kalsın ama bak pişmanlıkla ovup acınla yıkadım kanlı ellerimi hadi /kendi kazdığım kuyudan çek çıkar beni sıcağında ısıt demiyorum öfkenle yak donmuş bedenimi kessen kanım akmaz /öylesi özledim seni Gülşen Destanoğlu |