'kabuk'bir paralelkenarı g noktasından ayırınca , kalan üçgene benziyor sessizliğin içine gömdüğüm eski, kuru ama kirli bir peçete öksürdükten sonra sesini komşulara duyurmamalı sonraki öksürüğe küçük bir yastık yeterli bu küçük yastık göğsüne sarıp uyuduğun bebek -acı veriyor ihtimali bile, ihtimal siz kalmanın acı veriyor, korkuyorum insan sakınınca korkabilir, buna müsaadesi var tanrının derinlerinde dedikleri kadar yığınla his birikmiş köhnenin kıymetidir o eski ahşap kapı aç kapıyı. sirenlerin orta yerinde düşüyor imgesi kışın -hiç üşümedik ki! hayret ediyorum. sen de etmelisin bu kadar çabuk gidebildiğine, incisi dökülürmüş rüzgarın, omuzların eflatun renkte dizeler kaldırıyor,mavi, omuzları astarlı bir gömlek, açık bir mavi, insani duygularıyla düğmeler sıkışıp, gereken safı oluşturuyorlar . çok sevdim deyip, bir kuş bakışı bırakıyor kederimi ıslak ve yumuşak gri bir mermer hat uzuyor, kaldırım yaşlarında taşları belli belirsiz insanlar üzerime sıçrayıp geçiyorsun alınganlık dahi göstermeden .. yivli bir çivinin battığı etin durağan kanına anı bandırınca mutluluk dipçiğin tuzlu elleri öptüğü gündelik hayata karışıyor bana hep onu hatırlatıyor narin bir gün tomurcuğunu öpersem geriye kalan g, iç açıklarına kadar matematik köşelerinden terli günlere su veriyor gökyüzü tabi kirpikleri beyaz bir midibüs içerisinde sağlıkla çarpıyorken şimdi nereye baksa alın ağrısı belki zordur anlatamadığım için her bir şeyi söylerim, sır gibi gelir de asla anlamazsın sonunu biraz da her insan kendi kaderinin misafiri bana kurbağa sergicisi aşklar kalıyor sesimi kısanı da öpmesem olmuyor lutfen ama lutfen, korunmasız soymayınız kabuğumu |
zira türevi olan çöpçüler kralında kız amiri seçer.
bir seçim ve seçilme işlerinde hep daha saf olanın kazanmasını istemişimdir. zira gerçek hayatta çok zor bu durum.
tabiki bizlerin iç açıları ile dış açıları bazen birbirine giriyor.
uzayda sıradan bir gezegendeyiz...
oysa her insan için yaşanılan ömür en önemli şey...
bu ömür hep güzellik girmeyeceğine göre. bazen boşvermeli.