'kırkı çıkmış kanduaları'
istemsiz bu hatırlayışlar, bir yandan gözlerini okuyorum
kahrolsun da ne demek (rüzgar mısın sen yoksa) ellerin artık kaldıramıyorsa toprağını bana anne şefkatinde bakıyorsun, sessizliğin irkiliyor (solum) derinlerimde kışın var, uyluk damarlarında tövbeler sarıl bak, sarıl nasıl da özlemiş kolları bir adamın gidemiyoruz, giremiyoruz iç içe kaç narin tomurcuk kalmış (ten çiçeğin defne) karnının en oval kalışına da ya da aç kalmalara diyelim çok iyi bilirsin aç kalmayı şimdi saçlarının asla bitmeyecek duasını sarıl bak, sarıl nasıl özlemiş maviliklerin bir geyiğin gözünün ortasından vuran avcı, gel sövelim medet bilmiyor onun bunun çocuğu olsun, olasılık kalsın örneğin, sana anlatamadığım bir şeyler kalmalı sırtının incileri dökülmeden, kayalıklarında, çiğ düşen bir yerler olmalı, ıslaklığında çayın nemi duruverdiğin yerden çıkıyor ayakların göğüme saçların kalmalı mesela, anlatamıyorum kaybetmeyi, anlam veremiyorum bir gladyatör öpücüğünden anatomi dersine kaç çıplak adam ayaklarıyla yeri kirletiyor (sev ayaklarımı) yeniden gideceğiz (baldırların Çin) her aşk biraz da yaralı yaşamaya karar verdiğinde unuturum, uyuturum eğer ölebilirsek şimdi toprağı üzerime atan el. sen bağırınca, ağzında toprağı, ölmeyi de göze getirince yitiriyorsun ey deli, küpelerini kaç rehine verilmişti kelimelerinden çıkan, ey Beyoğlu delisi, derinlerimden çıkartamadığım tını, kaç kışın sorguladığı güneşsin, ayrıca ayak basılmamış ayın olsaydı keşke göğsünde birleşip birleşip, birleşik yazılır şimdi, ayırtılmamışsancılarınabaşımıyaslayıpkandokudumkalbiminpencerelerine beni duyuyorsun, sürekli tutuyorsun tırnaklarımdan, ellerimi biliyorsun, ah ellerimi senden iyi bilen olmasın, ellerimi öpüyordun, bir yara bu, avuçlarımdan çıkarmadığım cam izinde kıllanıyor koltuğunun altı (orada dursun her şey) birden uyanırım horla. hırla. hırka- lütfen bu taraftan hayranlık duyalım tekrar sana giyin acılarını |
Cüneyt Arkın yakışıklılığı var şiirde sert maco lakin ince. aslında yıkılmayan adam adlı filmde baya siyasi ve sosyal propaganda vardır. lakin kahbe bizansın yok edilmesi daha önemlidir.
insan bir fikir değil binlerce fikirdir ve her fikrin fahişeleri pezevenkleri tüccarları düşmanları ve kandırılmışları olur.
şu fikirlerden sıyrılıp bir çift dişil ayağın sade yürüyüşünün izlerini izlemekte güzel olabilir. olmalı