melek kanadında siyah noktalar
melek kanadında siyah noktalar
bodur bir ömrün zerdali yolculuğu, çiçek kurusu yapıştırıp alnının orta yerine, kan damlacıklarıyla ellerinde, gidiyorsun. omzumda unuttuğun bir saç teli kadar kalıyorsun. bir de yalnızlık sanatı işlenmiş, sahte kahkaha bezeli bir fotoğraf karesi kadar. mavi sancılarımın yakışıksızlığıyla hatrımdasın, geceleri uykumda bir düşman, güneşli zamanlarda sürgün kaldığım bir vatan. toprak kokusu, yağmur ve zerdali ağaçları seni hatırlatan. gidiyorsun. düşüyorum sevinci ömrümün geri kalanından. gözlerimde yaş mevsimi, sözlerimde şiirsel kaygılar bana dair, unutkanlıklarım, bildiğimi sandıklarım, şeftali kokulu umutlarım. kara mizah bir ayrılığın sahnesini oynuyoruz, homurdanmalar örtüyor figüranlığımızı, iki kişilik bir sevdanın tek kişilik bir yalnızlığa evrilmesini yazıyor senaryolar. tüm küpürlerde yoksun sen, hiçbir sahnede sensiz değilim ben. yürüyen vagonlar kadar keder yüklü, bekleyen istasyonlar kadar umut doluyum. ama sessiz bir filmden çıkmışçasına, sesimden sürgün yiyorum. konuşamadığım kelimeler ağrıtıyor kalbimi. susmadıklarımsa ömrümü. bir kefesinde sen varsın benliğimin, diğerinde ise başkaldıramadığım bir ben. soysuz bir suikaste yataklık ediyor gururum, yüzümde birikiyor kılıç darbeleri. gözlerin mi katil,yoksa ben mi? hesabını tutuyor ya kiramen katibin, bu ölümü anlatmak zor, varsın maktül bilinsin kimliğim. melek kanadında siyah noktalar.. - Abdullah Cemek |