Tırtar / İlkaşk - Ebem
..
bi ğün ebem ıramatlıg; höyle söğeye dutunalak dambaşına yanıma ğeldi yuğgudaşına yanıbaşıma oturdu eliynen sırtımı sıvazladı sol eliynen dizimi dutdu sağ elini de sırtıma go(y)du yüzüme bakıp bakıp “-endeki sıfatını sıdırıp durma “kaşıma yarayı şıban edersin” demişler “bak demedi deme yüzün çiçek bozuğuna döner sonura; evlendinmiydi geçer marağ etme” dedi. böğünkü ğibi aklımdadır ıramatlık yüzümü avışladı, derin derin yüzümü gözümü seyretdi soluklandı bekledi “-ah.. ah” dedi “-Allah kimseye evlat acısı vermesin çekmeyenler bilmez evlad acısını .. derdini hiş kimselere deyemedi yavrııım! hiş adını bile anmadı kimsenin yanında Emmin Iramatlık varıdı da! senin ad aldığın gari yaşı benzemesin garazevdalara yandı ay yavrım “-sevip de bi ğızı alamazsan adını yadellere destan eyleme” deye türkü söyler dururdu o söylerdi benim burnumun dire(ği) sızılarıdı gözlerimden siğim-siğim yaş boşanırıdı ahım-şahım bişiy olsa hadi bi-ta değilidi valla, değilidi billaha yerler yeyesice onmadan gedesice o zamannar da gara suratlı anası ğibi “usdurası içinde” nekbetin tekiydi emme gönül bu; ota da gonaaar, boka da! gondu da bok yedi işdeecik geldi-ğeşdi emme Allahı var kimsenin adını yavız etmedi, o da bilip durudu “ağa adam çoban gısmısına ğız veri(r) mi” derdini kimselere deyemedi emme ben biliyo(r)dum geriden geriye hissediyodum ana yüreği bilme(z) mi garağuzum! içine ata ata dertlere ğardı o yerler yeyesice gara suratlı içi de dışı da gara anası ğibi meymanatsız gara suratlı bey ğızının umurunda mı o gelini gördüm müy dü hâlâ boğazım sıkılıyomuş ğibi nefesim daralı(r) gerşi ha! onun da.... çoluk-çocu(ğu) file olmadı yüzü gülmedi emme! bana ne; beniki benden getdikden keyri ne fayda geri getiri mi garaguzumu ilk yoklamaya gedeceğinde iki ardış kesdik dee öküzleri goşduk boyunduruğa sediyeynen götürdük şubeye akrenneri esgercili(ği) işledi geldi de ben taha gara yazmamı çıkarmadıydııım hala daha düğünner de bile eller ğibi şenlenemen oynayıp-galgıyaman yavrıımm üş ğün sonura unuduldu “-ince hasdalık”dan deyividiler anası unudabildi mi bakalım “ataş düşdü(ğü) yeri yakar” ebeyin halını soran bilen mi var guzuumm … yemeden işmeden kesil di de beylerin gonaklarına taraf gözleri dönü-dönüvüdüğünde içimde bi alaf “-Ğözel Irapbın sen bilin ga(y)ri sen bilin Ya Rebbimm” dedim “-ne yanı hayırlıysa nası bilisen ga(y)ri” dedim! dedim emme, yana yana içim gan ağlaya ağlaya ........! kim bili dovam gabil oldu da böyle oldu kim bili yazgısı buyudu bilemecen ga(y)ri, orasını Allah bili(r) ğözel Alla(hı)m bili(r) bili(r) işler “her şey de bi hayır vardır” demişler biz de hayır umduk neydelim hinci “şükür” dedik.. Yarebbim ne verirse hayırlısını verdi.. en sonunda gara ğözlü ğuzum ğözlerimin önünde eridi akdı çıkdı ğetdi hemi de nassı, ğünden-ğüne dakgası-dakgasına uymadan hemi de iki ğözümün içine baka baka yalan oldu ğetdi garazevdadan neyimiş ince hasdalık baya bildiğin garazevda günahı obal(ı) boynuna barabar çobannıg etdiği Hebiboğlu önsıra “-oğlum onnar ağa-bey çobana-yabana ğız vermezler alıp gaşsaaan mesela? bobayın zaten “ileç dutar yeri yok” Allah m(a)hafaza anana, bacına filen ezziyet ederler ğızgardaşını güce ğörüler onnarın her cihetde köpee(ği) bulunu(r) dağ başına budayvırılar ganadını-golunu sen yol bilmen yolak bilmezsin taha üç adım atmadan yakalanısın “Gövcelli’ye varı, Aydına geldim sanı(r)sın” .. böyle deyon emme ğızın gönlü sende mi bilmeyon hemi de olsa ne yazar böğün sana ırazı geli yarın bobasının evindeki ıratlığı arar goca evi, boba evine benzer mi ı- ıhh! sen de bir olur, iki olur üçüncü de bok olur elini bi galdırısın gari hiş bişiy eskinki ğibi olmaz “evel evelden şeytannarın patişahı bi ğün “böğün şaytannık etmeyelim” demiş, herkes yangelip yatarkana canı sıkılan güçcük bi şeytan inek sağıp duran gelinin sağdığı ineğin guyruğuna bi tiken gısdırmış inek çitme atınca barabar helke devrilmiş gayınnası söylenince gelinde “yaa valla ben bişiy etmedim” filen dediyse de gayınnanın a(ğ)zı durmamış o! gocası olcak zeyinsiz de “vay sen benim anama nası garşılık veriyon” ele alıvımış bunu gelini zıpıdırkana gayınnarı görünce barabar seğidiyollar al sana harp” işde senin ettiğin de durduk yerde sağmal ineğin guyruğuna tiken gıstırmak” demiş.. sen gel vazgeş bu sevdadan gonu-gonşu da, köyde başga ğız mı yok evelallah aslınız asaletiniz belli beyin deyen adam gızını sana kendi eliynen getiriviri” “-Allah bili ya o da kendi gızını gascan deye haralda çalıya daş atıyomuş annaşıldı ğari sonrattan sonraya.. sankı ğaraguzum ağa ğızından başkasına bakıyomuş ğibi o marağınan zaten, ne yedi, ne işdi ne de bi başga tarafa bagdı ana yüreği dayanır mı, dayandım; “ölsün de gurtulsun yavrım” bu dert irezil eder bunu ölmez sağ olusam ömrümün yettiği yere ğadar bakarın; gurda-ğuşa irezil etmen yederin emme yarına çıkcamız Allah bili(r).. hemi de ağa ğızını verse de ğaraguzumdan hayır gelmez gari gözel ırapbım ele-ğüne irezil etme al tez elden amanetini” deye dova etdim bi ana evladı ölsün deye dova eder mi ediyo işde” …….. “-onun uçu, neye mal olusa-olsun dikil karşısına olusa-olu(r) olmazsa gam yemezsin ben elimden geleni ardıma gomadım dersin içine dert etme ince hasdalıklara garma sen de ecelsiz götürme beni kınalı guzummm gadersiz guzum” ………. “-yeter ki dertlere garma yavrım anca kendine edersin el gızının uruhu bile duymaz yazzık olu, sana yazzık, anana-gardaşlarına yazzık edersiin zati ba(ğ)rım yanık; bi de senin ardından yanmayayın sana ağıt etmeyen Allah bana bi ta(ha) bu acıyı yaşatmasın ölürün dee hakkımı halal etmen “evlerinin yolu bükülü geder zülüfü gerdana dökülü geder bir yiğit de sevdiğini almazsa o yiğidin beli bükülü(r) gider” sana ğız mı yok len hay gapbiicik hay Allah hiş bi ğulunu tek yaratmamış onun uçu gereğirse ğaçır emme elden ğaçırma ğereğirse emmilerine ben deyen hiş umudum yok emme ..........” “-Allah ırazı olsun elerin dert görmesin ömrüne bereket ebe” ebemi Allah gonuşduruyo belli hadi hayırlısı, yürekce(ği)zi de yanık olunşa zavallının elden geldik gayret ediyoru benim uçu hadi hayırlısı Allah var oldu bitti öteki torunnarından da gardaşlarımdan da çok çok çok fazka düşgünüdü bana gözümün içine bakar tarlaya filen getsem etsem ağşam üsdü gecirgesem yollara çıkar garşı gelirdi zavallı.. üsdüme toz gondurmazdı anamdan fazla emeği varıdı üsdümde anam garşı çıkdı mesela Özleme aklı sıra olmazlarını sıraladı “taha güçcüksünüz taha senin yaşın kaş, başın kaş” dedi, “o ğız şe(he)rli boyasına, diktopuğuna yetemen” dedi, “okumuş ta(h)sılsıza varı(r) mı” dedi, “onnar bize gız vermez” dedi, .. “kendi başına iş dutma” dedi, “elin gızının adını çıkarma” dedi, “senin de gız gardaşın var” dedi “hanı senin mesne(ği)n”dedi, “neyinen geçindirecen evini” dedi “elin gızı yemeye gelir keymeye gelir” “demedi deme; iki ğün sonura garı “un” dedimi ..tün “dom” der, “garı “duz” dedimi ..tün “cız” der taha neler neler dedi.. emme ebecezim öyle mi ebecezim öyle deği(l) isdesem canını vereceğdi zatinden olmaycak bile bi iş yönedine gedmeye durdu muydu geder de geder gari anasına satayın gerisini marağ etme sen emme… gelgelelim bi götün götün (tersine) geddimiydi yönedine döndürmenin imkanı var mı mümkünü olca(ğı) yokdur ı-ıhhn o hesap; emme ebem bu işe el atarsa evelallah.. olmaycak işi olduru(r) valla.. .. DİPNOT sıfat: yüz, çehre, surat sıdırmak: sıkarak içindeki sıvıyı çıkarmak sıtmak: küçük bir delikten akmak şıban / çıban : cerahatlı yara, bi daa / bi ta / bi taha : bir daha nekbet: kötü kaderli, talihsiz, marazlı, güçsüz, hayatdan vazgeçmiş, elinden bir şey gelmez, pasaklı yazgı: alın yazısı, kader vebal:günah, vicdani sorumluluk anlamında ileç dutar (ilaç tutar) yeri olmaması: ilaç fayda etmeyecek derecede takatsız, zavallı, güçsüz, perişan anlamında güce görmek: tecavüz, ırza geçmek Gökçeali (komşu köy) bir ova köyü olduğundan, düz arazi ve ekili alanı gören hayalinde Aydın Ovası olduğuna vehmedermiş, o yıllarda Aydın Ovasına çalışmaya gidenler olduğundan bazı cemiyetden uzak yol iz bilmeyen kişiler Gökçeali’ye vardığında kendini Aydın’a geldim zannedermiş. (nitekim böyle bir hikaye de var.) yedemek: desteklemek, yedeklemek,ayakta kalmasına yardımcı olmak götün götün gitmek : tersine, arkaya gitmek, işlerin bozulması |
Keyif alarak okudum.
Dinledim Seslendiren:Sn Muharrem Karaoğlan sesinize nefesizinze sağlık.
Emeğinize, yüreğinize sağlık…
Sevgi ve saygılarımla...