Tırtar / BayrakEriklerin Yannı’nda karşılanır, manolyayla gelenler Hamitçiğin kömür ütüsüyle, ütülenip hazırlanır ertesi güne kumaş pantolonlar, nylon gömlekler Milli Bayramlarda; okul önünde birikirdi halk, öğrenciler sıra sıra öğretmenin ağzında düdük, özellikle sağ ayağımızı olanca gücümüzle “-rap rap” basarak, uygun adımda yürürdük, “sağ” .. “sağ” komutları gelirdi bazen de sağ ayağımıza bekçi düdüğü eşlik ederdi.. “Yaslı gittim, şen geldim; Aç koynunu ben geldim. Bana bir yudum su ver, Çok uzak yoldan geldim. Korkma açıl şen yurdum, Dağlara ordu kurdum; Açık denizlerine Süngümle kilit vurdum. Rüzgârlardan atım var, Şimşekten kanadım var; Göğsümde al yazılı Gazilik beratım var!” köyün ana yollarını dolaşırdık, gücümüz yettiğince sert yürür, var gücümüzle marşı bağırırdık herkes kendi çocuğuyla öğünse de kim olursa olsun kürsüye çıkanı alkışlardık. “Dağ başını duman almış, Gümüş dere durmaz akar Güneş ufuktan şimdi doğar, Yürüyelim arkadaşlar Sesimizi yer, gök, su dinlesin, Sert adımlarla her yer inlesin” hemen her çocuk, iki beyit de olsa “nutuk” söylerdi Alibey’in plağının hoperlörüne hangi bayram olursa olsun “-bu gün Yirmiüç Nisan nasıl sevinmez insan” Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet, Devrimler konularında köy öğretmeni, aynı şeyleri söyler durur her sene hangi bayram olursa olsun aynı terane “9 Eylül 1922 de duşmanı denize dökdük” çocuk düşüncelerimde, Gazi’nin yaptıklarından ziyade, yapamadıkları hedefleri ilgilendirirdi beni “Muasır Medeniyetler Seviyesi” ve olur-olmaz zamanlarda tekrarlana tekrarlana cazibesi yitirtilmiş sözleri “Damarlarındaki Asil Kan” okul oturaklarına yerleşmiş, ihtiyarların kucaklarında torunları derin bi hayıflanmadan sonra “-Paşa asıl hinci ilazım Vetana” .. “-yedidüvele haddini bildiri(r)di” .. “-O adam ejnebiye avış aşmadı hincikinnerin alayı meresyedi-hovarda”, “-borç isdeyen, bağşış alan emir alır” derlerdi o yüzden ağa-bey olannar neyder eder, yanaşmadan isdemediği gibi gariben geli(r)se de boş çevirmemeğ içi(n) her dayım hazır olmalı idi “-madem gavırdan emir alcağdıg da cavıra evladımızı peşgeş çekceğdik de! neyye can verdik, gan dökdük, vetan evlatlarını gırdırdık çoluk-çoc(uğ)u yetim godurtduk O’nun bunnara gönlü olmazdı O olmasaydı şu olur, bu olmazdı Ay-Yıldızlı Albayrak böyle dalgalanmazdı O olsaydı şu konuda bunu yapardı, şunu söylerdi savaşlı yıllardan kalanların söyledikleri alır götürürdü mencilisdeki herkesi, Vatan, Millet, Türkiye Cumhuriyeti ............ Atatürkün Gençliği, bakardım bir başka parlak kırmızı bir başka beyazdı Ay-Yıldızı göğsümüz kabarırdı duruşumuz değişirdi bayrak bir başka dalgalanırdı coşkulu, samimi, gururlu, nazlı Türk Bayrağı ne güzeldi Bayrakların en özel’i Resim Sn Muzaffer Sağır arşivinden 1980 lerde Ortatepeden Köy Sarı Ali’nin ev var.. yeni evler yok DİPNOT Gelibolu Marşı / Samih Fırat |
kutlarım dost kalem baki saygımla