kader mi bilemedim kibir titreme yine esir alır ürkek dudaklarımı sözler kendi karmaşasında boğulurken usulca gözlerimde kurşuna dizilldikçe ahir zamanlar intihara meyilli yarınlar karışır karanlığıma soğuk mahkeme koridorlarında adım okunur sevdam kelepçemse hasretin gardiyan kendimle birlikte sürüklüyorum seni adımlarım yankılanırken hücre odalarında ki bir ürperti sarar bir anda her yanımı uyanır çocukluğum renk renk misketleri avuçlarında ki zaman arazlı bir göç mevsimi yine şimdi gök yüzünü terk ederken bir bir kırlangıçlar ben üşürüm ve sen susarsın korkuların aynasında yıkılırken duvarlar sağanak sağanak yağmurlar yağar saçlarıma bulutun bana vadasıdır bu olduğunca ve sen akıt yine zehrini yokluğunun üstüne her yağmur sonrası karışsın toprağıma b i l i y o r u m duvarlarıma attığın çiziklerim yok artık bir gün daha vurmayacak prangalarıma ve sukunetime eşlik ederken hayalin biliyorum nefesim.. yağlı bir urganın ucunda son bulaçak unutma ki.. feryad figan haykırışlarımın arasına sıkıştırdığım yine sendin yanık bir türküydün sen kumsal dudaklarıma ki bu kader mi şans mı bilemedim ki bak yine hasretin düştü son soluğuma ay/su |