Düşkroniksinyal yok bekliyoruz herkes kendi piramidini yapsın sonra çöker kan revan olmuş sisli zeminde yürürsün, benliğini yok etmeye tekinsiz uyum ve beyhudelikle ruhun ejderi susar benjamin sinyal yok bekliyoruz metalik bir yağmur yıka döke tuhaf bir yok etme yarışında atın bir çentik biri daha öldü unutursak ruhumuz kurusun kuruya kuruya şeytanın metaforuna dönüştük ömür 24 saat 4 yön 4 mevsim ömür yaşamak için değil miydi yaşarken, yaşamak diyorum benjamin bir ezberin en tenha noktasından sana baktım yıldırımlar yutuyor sesin, hepsi geçecek vallahi sen tamyerine hazırsın plastik saplantısı dünyayı ele geçirdiğini zannetsin asıl devrimci güç deliliktir benjamin çok kahvaltısızsın işte ben, raydan çıkan yumurta reçeli düşmüş şekerim üç dilim peynir yakınıma gel şenlik kokusunu içine çek , neşenin sabırsızlığına alış kara deliğe sokuşturdum hiçliğimizi gaste’leri korkuttum kapımızın önünden geçilmeyecek bu dünyadaki sürgünlüğümüzü, zamanın hırsızlığını evlilik programlarının yüzüne çarptım, acunu da asla affetmeyeceğim sonra gittim kedime çay demlemeyi öğrettim, bir ata şarkı söylemeyi omleti ben çeviririm benjamin zeytinler çıplak, muhabbetimiz söğüş olsun karın tokluğumuzu planlıyorum bilincimiz bilgisayar ağına hapsedilmiş enerjiyi kentin bodrumlarından kaçıralım biz robot değiliz... karartılmış imgeleri ahlaki yazgıdan kurtarmak, bir sisin düşü dini bambaşka şekle sokmasınlar diye kalbe yeni zırhlar tasarlamak bir meleğin ulu ağaçlara, dağlara ve kordonboyuna kayıtsız şartsız inanmasından bilinmedik bir rüzgardan geçmişte kalan saflıkları getirmesini rica etmek dünyanın ruhuyla ilintili cosmos saf ışık kişisel ütopyama sokul benjamin uzun parmaklı bir hayalet sürrealist olacak ve gitarın tellerine daha sert vuracak şiir radyasyondan arınacak buyur burdan yak benjamin, kahven çok ümitli olacak ve sonra nasıl yazılırsa yazılsın Tanrıdan ’sonsuzluğa düş giydirme ustası’ belgemi isteyeceğim dudaklarının tam ortasına tüm gizemimi sığdırmak ise amin amin zaman az kaldı biraz sonra terör tekrar başlayacak kayıt cihazı kalbim hapşurup duran bir mor sen çok yaşa benjamin ses hızında düşüyorum aklımın simyası büyük çarpıntılar yaşıyor tut tut nereye ey haykırış nefessiz kalmış panayırın trapezci kızıyım çok kırılmalı bir atlayış bu benjamin kaç kaç... |
Beğendim.
................................. Saygı ve Selamlar...