nasip
bir hece uzaktan
düşüyor bakış göğe mehtabın gözleri mahmur üşür karanlıkta çiçekler kanayan ırmağın fısıltısı tenhada mırıltı sus pus tutku öldürürken geceyi uslanan sırra kadem tekdire uymayan kabus gölün karşı kıyısından kıyama kalkan sabah doğrulurken ter-ü taze endişenin canı tez kalbi titrer yağmurun yine mahsun mırıltı kendince bir hece mesafesine ne kadar uzak nasipsiz nerde aliyyül âlâ nerde esfele safilin muratcanbolat |