Okuduğunuz
şiir
5.1.2013 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
En Beyaz Hicranımız
Daha önce seslendirdiğim hikayesini sesli olarak paylaşıyorum...
Şehadete yürüyen yiğitlerin destanı Kalem muktedir midir bu acıyı anlatsın Dört bir koldan sarılan eşsiz cennetvatanı Savunarak Mehmedim düşmanı yurttan atsın Sahibi Rahman olan memleket neden batsın Ölümsüz neferiyle aziz milletim solmaz Allaha teslim olur düşmana teslim olmaz … Kalem bu kez Mehmedin destanını anlatsın
Şanlı tarihimizin en beyaz hicranına Arşı âlâ titredi yerler kara bağladı Ağıt kâr etmeyince kıydı yastan canına Duyanlar bu yazgıya ağladı da ağladı Yürekte Sarıkamış hüzünle tüter yâdı Gök kubbeyi inleten amansız hatıralar Derinden izleriyle ne yürekler yaralar Geride kalanları ciğerinden dağladı
Siper edip canını kar, tipi,sis demeden Sonunu düşünmeden ilerledi yiğitler Bırak yarım lokmayı tek bir buğday yemeden Yunup nur-u beyzayla Hakka vardı şehitler Onların mertliğine dostla düşman şahitler Geriye dönmediler “… diridir” sönmediler Sadakat s/özlerinde Mevladan dönmediler Onların mertliğine dostla düşman şahitler
Emri sorgulamadan hemen düştüler yola Bütün azalarıyla savaşan kahramanlar Kimileri ayakta kimileri kol kola Kardan kefenleriyle akkor misli imanlar Asaletin timsali yürekleri kim anlar Sarıkamış erleri müjdeli uykularda Kardeş kardeş yatarlar erlerimiz art arda Cesaret abidesi ölümsüz kahramanlar
Mehmet oğlu Mehmedim yalnız vatanaşkına Yüreğiyle yürüdü soğuğa aldırmadan Anası kurban diye yaktı saçına kına Mıhlanmış bakışını hedeften kaldırmadan Fırsat verme düşmana aman ha saldırmadan Can verdi Mehmetçiğim vatan millet aşkına Durma Mehmedim n’olur durma Allahaşkına Tükenmez dirayetten küffar dönsün şaşkına Öpülesi ayaklar ciğerleri dağlarda Doksan bin kar tanesi eridiler dağlarda
Murat CANBOLAT
Şiirimi güne taşıyan seçki kuruluna çalışmaları için site yönetimine youmlarıyla destekleyen sitedeki tüm kardeşlerime teşekkür ederim.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AZIZ SEHITLERIMIZI anmak icin ne guzel bir vakit, ne guzel emek vermisiniz ALLAH sizlerdende razi olsun,vu vatan icin kac milyon kisi canini feda etti, harikulada bir eser , sahitlerimizin mekani cennet olsun ve siz onlarin yaninda olun , saygimla.........
Milli şuurumuz ve inancımız üstünden yapılmaya çalışanı anlamak mümkün olmadığı gibi bunda milli bütünlüğümüzü ve birliğimizi destekleyici bir yanda görmemekteyim.
Bugün için ne düşünülür, ne yapılır, ne edilir ...her kesin siyası görüş çerçevesinde vereceği bir cevaptır.
Yukarıdaki eser ŞEHİT ' ten bahsediyor... gerçekte şehitten.Vatan müdafasında donarak ölen 90.000 vatan evladından bahsediyor. Hadi eser sahibinden de geçtik yaaa yazıktır günahtır onların ahları tutar mahveder vallahi insanı....Ki onlar şehadet mertebesine ulaşmış dinimizde en kutsal mevkiide bulunan insanlardır...
Yapmayın ucuz siyaset manevralarının çevrileceği yer değil edebiyat sayfaları.Edebiyat sayfası şehitten bahsedebilir ama... şehit kelimesinin çarptrılmasından, bir halkın eline kına yakarak askere gönderdiği evladı (vatanına kurban olsun diye ) üstüne yaşattığı bir yanda peygamber ocağı bildiği bir yanda vatan borcu bildiği vatanperverliklik duygusunun yıpratımasından bahsedemez .... Herkesin inancı ya da inançsızlığı kendinedir...
Hele ki hassas terazıyle tartılan inanç ve vatan konularına değinirken bin düşünüp bir söylemek gerekir...
İnsanların en dokunulmaz duyguları bunlardır çünkü...dokunan ; dokunduğundan fazla dokunulma hakkını karşısındakine verir.
Bu itibarla öncelikle Murat Bey Kardeşimi kutluyorum böylesi değerli bir esere imza attığı için, sonrasında Ahmet Bey kardeşimi böylesi bir esere yönelik olumsuz eleştiriye gereken cevabı gerektiğince verdiği için.
Sarıkamış şehitlerinin filmini izlerken tüylerim diken diken olmuştu. Ne mücadelelerle kurtarılmış bu vatan. Her karışında şehitlerimizin kanı var. Hepsinin ruhu şad olsun. Sizin de yüreğiniz var olsun.
"İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su; Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu. Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek; Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?"
anlayana!
Aziz şehitlerimizi rahmetle anarken, unutmayan unutturmayanlara selam olsun
14’lü hece ölçüsüne göre yazılmış, 7+7 duraklı “ababbccb” şeklinde kafiyelenmiş bir şiir.
İçerik olarak ve anlatım olarak çok hoşuma giden, şehirli hece dediğimiz imgesel anlatıma başvurulmuş çok güzel bir eserdi.
Şehitlerimiz için ne yazılsa azdır. Bu toprakların her karışı şehit kanıyla kurtarılmıştır. Rabbim onlara rahmet ve inayetiyle sarıp sarmalamıştır inşallah.
Şehitlik makamı en güzel makam olduğunu, Peygamberlik mertebesinden sonra gelen ilk mertebeye İslam'da şehitlik mertebesi denildiğini, Allah katında şehitliğin karşılığını bizzat Allah kendisi verir. Bu mertebe büyük bir mertebedir.
Şehitlik; yüce dinimizin belirlediği ve Kuran-ı Kerimimizde de övgüyle bahsettiği bir kavramdır. Kuran’ı Kerimde Bakara Suresi 154. Ayetinde ifade edildiği üzere “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Aslında onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz” denilmek suretiyle şehitliğin, Allah katında büyük bir değere ve yüce bir mevkiye sahip olduğunu belirtilmiştir.
"Allah yolunda öldürülenlere "ölüdür" demeyin. Aslında onlar diridirler fakat siz bunu bilemezsiniz." (2/154)
“Allah adaleti ayakta tutarak, kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etmiştir. Melekler ve ilim sahipleri de öyle. Ondan başka ilah yoktur. O güçlüdür, hikmet sahibidir.”(3/18)
"Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'ın bağışlaması ve rahmeti onların topladıklarından daha iyidir." (3/157)
“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler,Rableri katında Allah’ın, lütfünden kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler. (3/169,170)
“Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır.” (4/69)
"Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşırsa ister ölsün ister galip gelsin. Biz ona büyük bir ödül vereceğiz."(4/74)
Bu güzel şiir için tekrar kutlar daha güzel şiirler yazmanızı dilerim.
kaçtır okuyorum hiç cazibesini yitirmeyen çok güzel bir eser hep söylemişimdir siire çok yakışan bir sesi var varolsun başarıların daim olsun kardeşim..
Kahraman Türk evlatlarına hitaben yazılmış bu güzel eserinizden dolayı sizi takdir ediyorum.Bu vatan için canını topraklarımıza armağan eden tüm şehitlerimizin ruhları şâd,mekânları cennet olsun.
Ayrıca sayın Ahmet Eroğlu kardeşimin,milli ve manevi değerlerimize sahip çıktığını görmek beni gururlandırdı.Kendisine teşekkür ediyorum.....
Gülizar53 tarafından 1/6/2013 5:05:25 PM zamanında düzenlenmiştir.
Zemheride, karda, boranda şehit olmuş onbinlerce gence elbette selam ediyorum..
Bu sarıkamış olayını anlamış değilim ama, bu bir destan falan değil, başka bir şeydir ve fakat şimdi yanlış anlaşılıp polemiğe neden olmak istemiyorum..
ancak yine de ; bir milleti gençsiz bırakırsanız inkılaplarınıza karşı çıkacakları güçsüz bırakmış olursunuz...demekten kendimi alamıyorum..
Evallah kıymetli üstadım, evallah...Muhteşem bir tarihin hazin sayfalarındna birine yaptığınız bu anma çok çok önemsenmesi gereken bir durumdur, ki ben de o derece önemsedim... Sarıkamış Harekatının özeti şu olsa gerek; "Mareşal kış moskofun imdadına yetşmiştir..." ötesi mukadderat.... Selam ve saygılarımı bıraktım...
“zenginin elinde oyuncak olmuş vatan denen zırvalık, gerekse öteki dünya denen saçmalık için feda olacaklarına inandırılmıştır. İnsanları dinle, milliyetçi zırvalarla kandıranların marifetidir şimdi ölenlere şehit demek.. “
Müsade hanım siz ne diyorsunuz Allah aşkına. Burada şiir okumaya mı geldiniz DİNSİZLİK yapmaya mı? !!!
Yukarıda ki sözlerinizden dolayı herkesten özür dileyin ya da defolun gidin bu siteden. Bu ne demektir ki “ vatan denen zırvalık” ve “öteki dünya denen saçmalık” gibi kelimeler kullanabilirsiniz… İnançsız olduğunuz her halinizden belli ama siyaset yapacağım diye manevi değerlerime laf edemezsiniz. Gidin siyasetinizi mecliste yapın ya da ona uygun yerlerde yapın. Ne iktidarda ki parti benim dinimin savunuculuğunu yapabilir, ne ana muhalefetteki partiler. Onların ne haddine ki dinimle karşılaştırılmakta!!!
Sizin burada ki amacınız DİNSİZLİK yapmak ve bunu da siyaset üzerinden yapmaya çalışıyorsunuz. Bu ahlak dışı bir harekettir. Siz madem şiirle uğraşıyorsanız buyurun şiirinizi yazın, siyaset yapmak istiyorsanız gidin siyasetinizi ve dinsizliğinizi nerede yapacaksanız orada yapın. Burası ŞİİR SİTESİ, siyaset meydanı değil!!!
Hem şehirliğin ne anlama geldiğini, namazın, ahret inancının ne anlama geldiğini bilmeyenler bana neden din dersi vermeye kalkıyor onu anlamış değilim.
Keşke herkes şehitlik makamına erişebilse… Daha ne isteyebilir ki insan! Ama bunu idrak edemeyen bazı yobaz kafalar, örümcek bağlamış beyinleriyle bana bunu bile kötülemeye kalkıyor. Önce git biraz bilgilen ondan sonra bana burada ahkâm kes… Bize yıllardır dinsizliği öğretmeye çalıştınız ama benim milletim dinine bağlı bir milletir. Nereden geldiğini ve nereye gideceğini iyi biliyor. Topraktan gelip toprağa gideceğiz. Bizi yaradan öyle emretmiş ve öyle de olacak. Ama sizin gibi at gözlüğüyle dolaşanlar için, “burası cennet diğer taraf asıl mekânımız sizin tabirinizle çukur” öyle mi güldürmeyin beni hanımefendi. Binlerce nebatatı, çiçeği böceği, ağacı kışın öldürüp yazın dirilten rabbim seni mi diriltemeyecek! Seni bir katrecik sudan meydana getiren ve kusursuz yaratıp her şeyi bizim hizmetimize veren yaratıcı bizi bu dünyaya boş boş gezsin eğlensin diye mi gönderdi bu dünyaya… Bu dünya fani hanımefendi fani, buraya imtihan için gönderildik ve imtihanımız ne zaman sona ererse bu dünyadan gideceğiz. Son nefesini vermeden bu tür saçmalıkları bırakta ahret gününe iman et. Burada siyaset yapacağım diye bir ton günaha girip durma…
“zenginin elinde oyuncak olmuş vatan denen zırvalık, gerekse öteki dünya denen saçmalık için feda olacaklarına inandırılmıştır. İnsanları dinle, milliyetçi zırvalarla kandıranların marifetidir şimdi ölenlere şehit demek.. “
Yukarıda ki saçmalıklarınızı da biran evvel terk edip burada ki inançlı insanlardan özür dileyin. Sizin inancınıza kimse bir şey dediği yok. Ama milletinde damarına basarsanız misli ile cevabını alırsın…
İnsan nasıl yaşarsa diğer tarafta öyle muamele görür. Sizi diğer tarafta bu savunduğunuz saçma sapan dedikodu mahiyetinde ki düşünceleriniz kurtarmaz! Herkes yalnız girecek o toprağa ve yalnız hesap verecek. Bu dünya da pislik yapanlar diğer tarafta misliyle karşılık göreceklerdir buna emin olabilirsiniz…
Murat bey kardeşim şiir dışı yorumum için şimdiden özür diliyorum. Bu güzel şiiri bu tür gereksiz şeylerle meşgul etmek istemezdim ama saçmalayanlara da cevap vermezsem ben rahat edemem.
Sevgili kardeşim Ahmet Eroğlu,sizi can-ı gönülden takdir ediyorum.Bu vatan imanla kazanıldı.Nene hatunların ruhu şâd olsun.Yüz karası insanlara da lanet olsun.....
Sevgili kardeşim Ahmet Eroğlu,sizi can-ı gönülden takdir ediyorum.Bu vatan imanla kazanıldı.Nene hatunların ruhu şâd olsun.Yüz karası insanlara da lanet olsun.....
Sarıkamış şehitlerimiz için yazılmış destan. Beğeniyle okudum. Duygulanmamak elde değil. Kutluyorum şairi
Fakat şehitlik artık ayaklar altına alındı. Bir değeri kalmadı. Zenginin para karşılığı (bedelli askerlik) hayatta kaldığı, fakirin parası olmadığı için zorunlu askerlik yaptırıldığı yerde kimse şehitlikten söz edemez. Güçsüz insanın mal gibi, eşya gibi alınıp satıldığı, istendiğinde doğranıp çöp poşetleriyle gömüldüğü, cinayet işleyenlerin, kadın dövenlerin, tecavüz edenlerin, halkını kandırıp soyanların, her türlü melanetin elini kolunu sallaya salaya gezindiği vampirler mağarasına dönüşmüş bir yurtta, din tacirlerinin, dinci şarlatanların çıkar için ağızlarının salyalarını akıta akıta gezdiği bu yurtta, yoksulun kişiliğini makarna, pirinç karşılığı sattırıldığı, sadaka kültürüne alıştırıldığı bu yurtta, baş örtüsünün siyasete alet edildiği bu yurtta, yakılanların katillerinin elini kolunu salladığı ve insanlık suçunun zaman aşımına uğratıldığı ve zaman aşımına uğratan avukatların hükümetin içinde görev yaptığı bu yurtta, alevere dalevere ile kuzunun kurda boğdurulduğu cehennemin ortasında göz göre ölüme gönderilene şehit diyerek aileleri kandırılmaktadır. Kim için şehit oluyorlar, hangi ülkeyle savaşıyorlar, vatan için diyorsak, vatanın adından başka bir değeri kalmadı, her yeri satıldı. kalanlar da peşkeş çekiliyor. Birileri insan cesetleri üzerinde daha çok nemalansınlar diye askerlerimiz ölüyor. Birileri daha iyi oyununu sürdürsün diye askerlerimiz ölüyor. Vatandaşı olmayan vatanı neyleyim. Binlerce genç gaza getirilerek buna inandırılmış, gerek her yeri satılmış, parsel parsel bölünmüş, zenginin elinde oyuncak olmuş, sadece adı kalmış vatan denen zırvalık, gerekse öteki dünya denen saçmalık için feda olacaklarına inandırılmıştır. İnsanları dinle, milliyetçi zırvalarla kandıranların marifetidir şimdi ölenlere şehit demek.. Yarın Suriye ile savaş çıksa, emperyalizm adına ve sırf bu dinci üçkağıtçıların alevilere olan kininden dolayı askerler ölüme gönderilecek, Bu parayla hayatı satın alan (askerlikten yırtan) sahte milliyetçiler yine vatan millet sakarya, din iman diyecekler. Paran varsa vezirsin, yoksa rezilsin bu memlekette.. Hep böyle olmadı mı. Birilerinin yerine yazan var, birilerinin yerine askere giden var, birilerinin yerine ölen var bu memlekette. Ölmesin artık askerlerimiz. Herkes aklını başına alsın. Ciğeri yanan anneler vatan sağ olsun dedikçe ölmeye devam edecektir. Medya "benim oğlum sinek bile incitmezdi, eline bıçak bile almamıştı, neden 15 günlük eğitimden sonra eline silah verdiniz, ateşler içine gönderdiniz" diyen babayı göstermedikçe devam edecektir. Godamanların kapısında asker cenazesi kalkmadıkça pisi pisine ölmek devam edecektir. Godaman çocukları ölmedikçe devam edecektir. Yurdum insanı biraz zeka kırıntısı edinmedikçe evlatlarımız ölmeye devam edecektir. Ki tek dileğim herkesin insan gibi yaşayıp, insan gibi ölmesidir. Şehitlik bu değil, eğer bu diyorlarsa ve çok güzel bir ölüm şekliyse herkes askere gitsin. Şehitlik kelimesine artık yüreğim dayanmıyor. Duymak bile istemiyorum.
Saygılar
Müsadenizle tarafından 1/6/2013 5:40:09 PM zamanında düzenlenmiştir.
Kişi meramını anlatırken,oldukça anlaşılır bir uslüp ile,söylemek istediklerini net ifade etmezse ,okuyanın kafasında çeşitli fikirler hasıl olur. Yorumunuzu astığınız iyi oldu.
Demokratik bir ülkede yaşıyoruz.Demokrasi kavramı tabii kişiseldir benim nazarımda. Paralı askerlik,Suriye ile savaş …gibi konular beni de çok rahatsız ediyor.Zengin veya hangi milletvekili ya da bakan şehit vermiştir?
Dikkat ederseniz ‘’şehit’’kelimesiyle hitap ettim.’’Ölenler’’diye sizin hitap ettiğiniz bir tabir kullanmadım.
Milletimizin hassas dengeleri vardır.Bu ülkeyi ayakta tutan inancımız ve şuurumuzdur.
Bu kadar negatif duygularla hareket edersek,pozitif düşünceler bertaraf olur.’’Ümit fakirin ekmeğidir’’
Başa gelen tüm partiler üç aşağı-beş yukarı aynıdır.Peki bizim suçumuz onlara inanıp başa getirmemiz midir? Kişilerde Allah korkusu yoksa halk ne yapsın...
Diğer taraftan Ahmet Eroğlu için kullandığınız sözleri size yakıştıramadım.Bir bayan olarak daha nezaket kuralları çerçevesinde cevap vermenizi beklerdim.Tartışma ve eleştiri olabilir ama daha saygı çerçevesinde.
Sizinle aynı platformda idik.Belki yine olacağız.Umarım bunu dengeleriz.Saygı ile.......
Yorumu her 10 dakikada bir değiştirip durmayın:) Cesaretiniz varsa ilk yorumunuzu asın kimin ne olduğunu millet görsün!!!
Ama siz hayatınız boyunca kaçak güreşmeyi, yalan söyleyip kıvırmayı seversiniz. Bu yorumda da o oldu. Saçma sapan yorum yaptınız ve sonrada cevap gelince kaçtnız... Ben alışkınım bunlara. Sizin gibi dinsizlik yapanlarla her ortamda cevap vermeye hazırım.
“zenginin elinde oyuncak olmuş vatan denen zırvalık, gerekse öteki dünya denen saçmalık için feda olacaklarına inandırılmıştır. İnsanları dinle, milliyetçi zırvalarla kandıranların marifetidir şimdi ölenlere şehit demek.. “
Yukarıda ki yorumunuzu sildiniz ama bende hâlâ var. Bu sözleriniz için özür dileyin özür.
Bu ne demektir ki “ vatan denen zırvalık” ve “öteki dünya denen saçmalık” gibi kelimeler kullanabilirsiniz…
İnançsız olduğunuz her halinizden belli ama siyaset yapacağım diye manevi değerlerime laf edemezsiniz.
Gidin siyasetinizi mecliste yapın ya da ona uygun yerlerde yapın. Ne iktidarda ki parti benim dinimin savunuculuğunu yapabilir, ne ana muhalefetteki partiler. Onların ne haddine ki dinimle karşılaştırılmakta!!!
Sizin burada ki amacınız DİNSİZLİK yapmak ve bunu da siyaset üzerinden yapmaya çalışıyorsunuz. Bu ahlak dışı bir harekettir. Siz madem şiirle uğraşıyorsanız buyurun şiirinizi yazın, siyaset yapmak istiyorsanız gidin siyasetinizi ve dinsizliğinizi nerede yapacaksanız orada yapın. Burası ŞİİR SİTESİ, siyaset meydanı değil!!!
Hem şehirliğin ne anlama geldiğini, namazın, ahret inancının ne anlama geldiğini bilmeyenler bana neden din dersi vermeye kalkıyor onu anlamış değilim.
Keşke herkes şehitlik makamına erişebilse… Daha ne isteyebilir ki insan! Ama bunu idrak edemeyen bazı yobaz kafalar, örümcek bağlamış beyinleriyle bana bunu bile kötülemeye kalkıyor. Önce git biraz bilgilen ondan sonra bana burada ahkâm kes… Bize yıllardır dinsizliği öğretmeye çalıştınız ama benim milletim dinine bağlı bir milletir. Nereden geldiğini ve nereye gideceğini iyi biliyor. Topraktan gelip toprağa gideceğiz. Bizi yaradan öyle emretmiş ve öyle de olacak. Ama sizin gibi at gözlüğüyle dolaşanlar için, “burası cennet diğer taraf asıl mekânımız sizin tabirinizle çukur” öyle mi güldürmeyin beni hanımefendi. Binlerce nebatatı, çiçeği böceği, ağacı kışın öldürüp yazın dirilten rabbim seni mi diriltemeyecek! Seni bir katrecik sudan meydana getiren ve kusursuz yaratıp her şeyi bizim hizmetimize veren yaratıcı bizi bu dünyaya boş boş gezsin eğlensin diye mi gönderdi bu dünyaya… Bu dünya fani hanımefendi fani, buraya imtihan için gönderildik ve imtihanımız ne zaman sona ererse bu dünyadan gideceğiz. Son nefesini vermeden bu tür saçmalıkları bırakta ahret gününe iman et. Burada siyaset yapacağım diye bir ton günaha girip durma…
“zenginin elinde oyuncak olmuş vatan denen zırvalık, gerekse öteki dünya denen saçmalık için feda olacaklarına inandırılmıştır. İnsanları dinle, milliyetçi zırvalarla kandıranların marifetidir şimdi ölenlere şehit demek.. “
Yukarıda ki saçmalıklarınızı da biran evvel terk edip burada ki inançlı insanlardan özür dileyin. Sizin inancınıza kimse bir şey dediği yok. Ama milletinde damarına basarsanız misli ile cevabını alırsın…
İnsan nasıl yaşarsa diğer tarafta öyle muamele görür. Sizi diğer tarafta bu savunduğunuz saçma sapan dedikodu mahiyetinde ki düşünceleriniz kurtarmaz! Herkes yalnız girecek o toprağa ve yalnız hesap verecek. Bu dünya da pislik yapanlar diğer tarafta misliyle karşılık göreceklerdir buna emin olabilirsiniz…
Kişi meramını anlatırken,oldukça anlaşılır bir uslüp ile,söylemek istediklerini net ifade etmezse ,okuyanın kafasında çeşitli fikirler hasıl olur. Yorumunuzu astığınız iyi oldu.
Demokratik bir ülkede yaşıyoruz.Demokrasi kavramı tabii kişiseldir benim nazarımda. Paralı askerlik,Suriye ile savaş …gibi konular beni de çok rahatsız ediyor.Zengin veya hangi milletvekili ya da bakan şehit vermiştir?
Dikkat ederseniz ‘’şehit’’kelimesiyle hitap ettim.’’Ölenler’’diye sizin hitap ettiğiniz bir tabir kullanmadım.
Milletimizin hassas dengeleri vardır.Bu ülkeyi ayakta tutan inancımız ve şuurumuzdur.
Bu kadar negatif duygularla hareket edersek,pozitif düşünceler bertaraf olur.’’Ümit fakirin ekmeğidir’’
Başa gelen tüm partiler üç aşağı-beş yukarı aynıdır.Peki bizim suçumuz onlara inanıp başa getirmemiz midir? Kişilerde Allah korkusu yoksa halk ne yapsın...
Diğer taraftan Ahmet Eroğlu için kullandığınız sözleri size yakıştıramadım.Bir bayan olarak daha nezaket kuralları çerçevesinde cevap vermenizi beklerdim.Tartışma ve eleştiri olabilir ama daha saygı çerçevesinde.
Sizinle aynı platformda idik.Belki yine olacağız.Umarım bunu dengeleriz.Saygı ile.......
Yorumu her 10 dakikada bir değiştirip durmayın:) Cesaretiniz varsa ilk yorumunuzu asın kimin ne olduğunu millet görsün!!!
Ama siz hayatınız boyunca kaçak güreşmeyi, yalan söyleyip kıvırmayı seversiniz. Bu yorumda da o oldu. Saçma sapan yorum yaptınız ve sonrada cevap gelince kaçtnız... Ben alışkınım bunlara. Sizin gibi dinsizlik yapanlarla her ortamda cevap vermeye hazırım.
“zenginin elinde oyuncak olmuş vatan denen zırvalık, gerekse öteki dünya denen saçmalık için feda olacaklarına inandırılmıştır. İnsanları dinle, milliyetçi zırvalarla kandıranların marifetidir şimdi ölenlere şehit demek.. “
Yukarıda ki yorumunuzu sildiniz ama bende hâlâ var. Bu sözleriniz için özür dileyin özür.
Bu ne demektir ki “ vatan denen zırvalık” ve “öteki dünya denen saçmalık” gibi kelimeler kullanabilirsiniz…
İnançsız olduğunuz her halinizden belli ama siyaset yapacağım diye manevi değerlerime laf edemezsiniz.
Gidin siyasetinizi mecliste yapın ya da ona uygun yerlerde yapın. Ne iktidarda ki parti benim dinimin savunuculuğunu yapabilir, ne ana muhalefetteki partiler. Onların ne haddine ki dinimle karşılaştırılmakta!!!
Sizin burada ki amacınız DİNSİZLİK yapmak ve bunu da siyaset üzerinden yapmaya çalışıyorsunuz. Bu ahlak dışı bir harekettir. Siz madem şiirle uğraşıyorsanız buyurun şiirinizi yazın, siyaset yapmak istiyorsanız gidin siyasetinizi ve dinsizliğinizi nerede yapacaksanız orada yapın. Burası ŞİİR SİTESİ, siyaset meydanı değil!!!
Hem şehirliğin ne anlama geldiğini, namazın, ahret inancının ne anlama geldiğini bilmeyenler bana neden din dersi vermeye kalkıyor onu anlamış değilim.
Keşke herkes şehitlik makamına erişebilse… Daha ne isteyebilir ki insan! Ama bunu idrak edemeyen bazı yobaz kafalar, örümcek bağlamış beyinleriyle bana bunu bile kötülemeye kalkıyor. Önce git biraz bilgilen ondan sonra bana burada ahkâm kes… Bize yıllardır dinsizliği öğretmeye çalıştınız ama benim milletim dinine bağlı bir milletir. Nereden geldiğini ve nereye gideceğini iyi biliyor. Topraktan gelip toprağa gideceğiz. Bizi yaradan öyle emretmiş ve öyle de olacak. Ama sizin gibi at gözlüğüyle dolaşanlar için, “burası cennet diğer taraf asıl mekânımız sizin tabirinizle çukur” öyle mi güldürmeyin beni hanımefendi. Binlerce nebatatı, çiçeği böceği, ağacı kışın öldürüp yazın dirilten rabbim seni mi diriltemeyecek! Seni bir katrecik sudan meydana getiren ve kusursuz yaratıp her şeyi bizim hizmetimize veren yaratıcı bizi bu dünyaya boş boş gezsin eğlensin diye mi gönderdi bu dünyaya… Bu dünya fani hanımefendi fani, buraya imtihan için gönderildik ve imtihanımız ne zaman sona ererse bu dünyadan gideceğiz. Son nefesini vermeden bu tür saçmalıkları bırakta ahret gününe iman et. Burada siyaset yapacağım diye bir ton günaha girip durma…
“zenginin elinde oyuncak olmuş vatan denen zırvalık, gerekse öteki dünya denen saçmalık için feda olacaklarına inandırılmıştır. İnsanları dinle, milliyetçi zırvalarla kandıranların marifetidir şimdi ölenlere şehit demek.. “
Yukarıda ki saçmalıklarınızı da biran evvel terk edip burada ki inançlı insanlardan özür dileyin. Sizin inancınıza kimse bir şey dediği yok. Ama milletinde damarına basarsanız misli ile cevabını alırsın…
İnsan nasıl yaşarsa diğer tarafta öyle muamele görür. Sizi diğer tarafta bu savunduğunuz saçma sapan dedikodu mahiyetinde ki düşünceleriniz kurtarmaz! Herkes yalnız girecek o toprağa ve yalnız hesap verecek. Bu dünya da pislik yapanlar diğer tarafta misliyle karşılık göreceklerdir buna emin olabilirsiniz…
Mehmet oğlu Mehmedim yalnız vatan aşkına Yüreğiyle yürüdü soğuğa aldırmadan Anası kurban diye yaktı saçına kına Mıhlanmış bakışını hedeften kaldırmadan Fırsat verme düşmana aman ha saldırmadan Can verdi Mehmetçiğim vatan millet aşkına Durma Mehmedim n’olur durma Allah aşkına Tükenmez dirayetten küffar dönsün şaşkına Öpülesi ayaklar ciğerleri dağlarda Doksan bin kar tanesi eridiler dağlarda
Duyarlı yüreğinize, anlamlı şiirinize gönüller dolusu teşekkürler. Var olun! Ayrıca bu şiiri güne taşıyan seçki kuruluna da teşekkür ediyorum. Böyle bir şiir Türkiye şartlarında her zaman öne çıkarılması gereken bir şiir. Anlamlı ve isabetli.
Sn.Canbolat /Karbeyaz'ın şanlı destanını izleğine alıp hecesine vurmuş ruhları şâd olsun.
''Bırak yarım lokmayı// tek bir// buğday yemeden.. ''dizesinde geçen edebiyatın galat-ı meşhurlarından olup, tek-bir aynı anlama gelir aynı dizede geçmiş hece şiirinde hece doldurması olur..
''Anası kurban diye yaktı saçına kına'' bu dizede geçen Çanakkale şehitlerine izafen anlatılan /hikayeden// uyarlanmış.. ne fark eder denebilir. hepsi vatana kurban..
geçmişten olan ve biten bir anlatıda.. // şiirin anlatıcısı Karbeyaz destanın şehitlerine yeniden emir vermiş bu da.. olan biten bir anlatının - anlatıcısında zaman hatası olarak gözükmektedir.
..
Ruhları şâd olsun. Dua ile. saygılar.
Yahya İncik tarafından 1/5/2013 9:39:55 PM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.