8
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
2259
Okunma

Ulu bir ağaç
Göğüs kafesini geçirmiş göğün tenine
Gece kelebekleri üşüşmüş dallarına
Yağmur saklıyordu koynunda gece besbelli
İncinmiş yürek gibi öylece yanlız
Sessiz sessizliğin içinde yanan ateşinde
Fenerin titreyen dili gibi ürkek
Gecenin koynunda renksiz bir gelincik
Ey ulu ağaç
Dudaklarında kırsal bir sevinç
Gölgende çocuklar oynar yaz günlerinde
Kış gelince herkes terkedilmiş
Yayla kulübesi gibi dağların başında
Çekilir tulumbaların dili bağlarda bahçelerde
Baykuşlar tüner in cin top atar
Döşenmiş elektrik tellerinde kuşlar
Hasatı toplanmış kurumuş pamuk tarlaları mısır kökleri
Bir kibrit çaksan hepside
Önce is çıkarır sonra da döne döne dil cıkarıp yanar..
Ey ulu ağaç
Saçlarına kar yağmış
Gözlerinin renginde serçeler dallarına yuva yapmış
Boş masalar boş sandalyeler gölgende
Manzarası çizilmiş bir göl kenarında
Sen insanlara da alışıksındır
İnsanlar yaşlı ağaçları sever
Bende severim
İnsanların soyağacı kimbilir yaşlı bir ağaca benzer...
Nurten Ak Aygen
27.01.2016
5.0
100% (22)