I Tâlim-i edebiyatta ucube göçlere hazırlanırken ben -alınlarını secdeye koymayı unutan tarihi silik geleceği meçhul bir milletin evlatları değiliz biz- sanrıları volta atıyordu dilimde
neydi bizi bizden eksilten?
hangi asrın ızdırabını yaşıyorduk kimlerin âhı üzerimizde ve daha kaç yüzyılın yüzsüzlüğünü yaşayacaktık göreceklerimizde
kader diye alnımıza sürülen kederin belki de tozu kaçmış pembeleriydik ay düşüşlü sarıyağız gecelerin hani senin ya da benim eremeyeceği göremeyeceğim/iz
II bir bayram sabahı batısal tavırların inadına gözlerinden öpüyordu durağan kültürlerin annem siyah kürklü, kolları uzun adamların gölgesini bıraktığı sokaklardan habersiz suyun ateşle kavgasından doğan zaferi umutla seriyordu babam ipe un renginde
III edebî münakaşalarda sosyal’leş’en zalimler ihtilaf yamaçlarında teselliyi buluyor içindeki zemzeme mesafesi kadar leş kargalarının kanadında uçuyordu teması boş tiner kokulu geleceklerine
u’yanmak istenilmeyen günlerin anlamsız gelen herşeyi bütünleştikçe öfkeyle esrik bir lezzet çörekleniyordu o çok sevilen kağıt helvasının göbeğine
IV aklın ezber bozan uçurumlarına işve yapan mantıkların istem dışı göçleri dizginlendikçe gittiği yerden sesleniyordu meskensizlik kiraz çürüğü düşlere
ba’kışlarda üşüyen, iklimi b’uz ifadelerin çatık kaşlar altındaki ılık gülüşlerini arayan çocuklar firari şimdi haziran öncesi sessizlikte
güne açılmayan vefâ perdeleri arkasında bir ayıbı görmek için nöbet tutan bir çift göz artık karşı köyün bilgeleri
V mahcup mürekkebi maviye çalan şâirler cümleleri karanlık yorgun hokkaları tarihi korkulara banıyor şiirlerinde
ve
âşık kestane kokulu gecelerde zemheriyle saklambaç oynayan ekol yanıklarıyla zihinlerini avu’tan satirik dede korkut hikâyelerine...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ekol Yanıkları şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ekol Yanıkları şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu mısraları yazan,parmakları,şiiri yazdıran yüreği Canı gönülden kutluyorum.Duygularınız,Başarılarınız daim olsun,Yazan kaleminiz ve mürekkebiniz tükenmesin, şiirleriniz hep var olsun,bizimle,bizlerle olsun.Sevgi ve saygılarımla
kader diye alnımıza sürülen kederin belki de tozu kaçmış pembeleriydik ay düşüşlü sarıyağız gecelerin hani senin ya da benim eremeyeceği göremeyeceğim/iz
I Tâlim-i edebiyatta ucube göçlere hazırlanırken ben -alınlarını secdeye koymayı unutan tarihi silik geleceği meçhul bir milletin evlatları değiliz biz- sanrıları volta atıyordu dilimde
neydi bizi bizden eksilten?
hangi asrın ızdırabını yaşıyorduk kimlerin âhı üzerimizde ve daha kaç yüzyılın yüzsüzlüğünü yaşayacaktık göreceklerimizde
kader diye alnımıza sürülen kederin belki de tozu kaçmış pembeleriydik ay düşüşlü sarıyağız gecelerin hani senin ya da benim eremeyeceği göremeyeceğim/iz
II bir bayram sabahı batısal tavırların inadına gözlerinden öpüyordu durağan kültürlerin annem siyah kürklü, kolları uzun adamların gölgesini bıraktığı sokaklardan habersiz suyun ateşle kavgasından doğan zaferi umutla seriyordu babam ipe un renginde
III edebî münakaşalarda sosyal’leş’en zalimler ihtilaf yamaçlarında teselliyi buluyor içindeki zemzeme mesafesi kadar leş kargalarının kanadında uçuyordu teması boş tiner kokulu geleceklerine
u’yanmak istenilmeyen günlerin anlamsız gelen herşeyi bütünleştikçe öfkeyle esrik bir lezzet çörekleniyordu o çok sevilen kağıt helvasının göbeğine
IV aklın ezber bozan uçurumlarına işve yapan mantıkların istem dışı göçleri dizginlendikçe gittiği yerden sesleniyordu meskensizlik kiraz çürüğü düşlere
ba’kışlarda üşüyen, iklimi b’uz ifadelerin çatık kaşlar altındaki ılık gülüşlerini arayan çocuklar firari şimdi haziran öncesi sessizlikte
güne açılmayan vefâ perdeleri arkasında bir ayıbı görmek için nöbet tutan bir çift göz artık karşı köyün bilgeleri
V mahcup mürekkebi maviye çalan şâirler cümleleri karanlık yorgun hokkaları tarihi korkulara banıyor şiirlerinde
ve
âşık kestane kokulu gecelerde zemheriyle saklambaç oynayan ekol yanıklarıyla zihinlerini avu’tan satirik dede korkut hikâyelerine...
büyüklere masallar '' keşke anlasak ' dedikerinizi anlayınca da uayanı versek !! kendi çeberimizi kırarark. ozaman hep birlkte daha aydınlık yarınlar ve daha aşk kokan şiirler olacaktır elbet
büyük bir beğeni ve keyifle okudum eserinizi sevgilerim ile. selamlar sevgili Nar-ı Çiçek '