Okuduğunuz şiir 30.9.2012 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Nâr-ı Hasret
Bulutlu havada güneşimdin, zamanı unutuyorum saatim sensin ...
Yaprak sarısı düşlerim kırılıyor özlemlerimde can yanığı rengi vuruken geceme z’ılgıt ılgıt ay sarısı geçmişle parçalanan kaderime yuva yapıyor yıldız karası asi gelecek kendimi izlediğim aynam küskün bakarken gözlerime suskun kediler tırmalıyor yine aklımı gece vardiyalarımda merhameti eksik bir sevgi üşüyor dudaklarımda usulca, usulca...
bir şair elinde kalemi bırakılmışlığıyla voltalarken şiirinde ecelini -ki şair olunmazdı saplanmasaydı sırtlara hançerin gümüşi - kavurmazdı satırlar sözleri dokunmazdı dudaklara nâr-ı özlem kokan bir sevda dizelerde sonra n’isyan sonra öfke ki bilmeli aşk; kader bu olabilir de, ölebilir de...
-ölmemeli-
tesbihine oturduğum bir ihtimalin eşiğinden bakıyorum yar’a alır mı diyorum içeri korkularımla uzağına düşmüş bir damla çığ ertesinde mum ışığına aşina bir dua buzu çözülmüyor öfkelerimin içimin soğukluğunda
sahi mecbur muydun incitmeye bu aşkı hani sürmüştü dudaklarımıza sevdamız sabrı hani her liman sendin ve beni getirecekti her tren garı
sus kirpiklerime dokunma sakın soğulmuş bir aşk var ıslaklığında pınarlarımın yanığı sen kokan mektup köşelerim kalemim mürekkebim kâğıdım mendilime sakladığım sözcükler soruyor hesabını dilimden bir deruni hasret kesiği aşkımızın
gidişinle yuvadan yavru bir kuş düştü sanki annesinin dilinde yanık bir lügat kahrımdan kor mezar kazdığım gönlüme mavi kefenli mahcubiyetti aşk unutma provalarımda defnedilmeyi bekleyen üç harfine heyhat
yarım kalmış besteyim boynu bükük üryan bir kalpti oysa teslimiyetinde benliğim ’seni seviyorum’ sesi çınladığında kulaklarımda leylaklar koklardı sevincimi deniz kuşları öperdi elif yanımı vuslatın resitalinde
denizden çıkmış balık gibiyim şimdilerde su diye sana sarılmıştım ya düştüğünde hayat diye nefesime nefesin seni alıp kendimi veriyordum u’mutsuzluğa gümrah rüzgârında hakir ve keskin
dur
bir söz daha söyleme okuma acılarıma dua sürme gözlerime ölümün rahlesini sıvazlama sırtından bıçakladığın kimliğimi yaklaş ve dinle dilimde küllenmiş kahırlarım var daha sana
bil ki kapatıyorum gözlerimi tüm ışıklara istersen d’okun bana sana kırıldığımı hatırlatmadan yavaşça ürkütmezsen eğer gelişinle kabul edecek gözlerim sesini bu sefer kuşkusuz musallada
düştüğüm yerden kaldır ya da beni al dilimden isyanın eskilerini ilk karşıma çıktığın an gibi -ki halen içim açıyor o boşlukta- annemi ararken deli gibi
ahvâlim mor mezar taşında yalnız bir çiçek ve toprağı nâr kokuyor bölünüyor acıları ilmek ilmek
doluyum hem de kendi suyumda boğulacak kadar da dedim ya hayatsın / öyle diyor sevda masallarım sana uyanmalıyım her gece batışında
ya da ölmeliyim yine sensiz hasret kuyumda usulca...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Nâr-ı Hasret şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Nâr-ı Hasret şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"Alaaddin lambası ile gelse, sana yeni bir dünya verse ve yaşasın özgürlük dese güler misin ?"
demistiniz hocam cokca tebessüm ve huzur koymustu yorum icime bir türlü cevap yazamadim bakin odur budur kac ay gecmis üstünden, evet Alaaddinin lambasi hayatimi degistirdi yasasin özgürlük deyip icime öyle bir huzur koydu ki tam 2 seneye yaklasti nerdeyse ki yüzüm ancak gülmüytü ama olmadi yine bir vurgun ve bu defa annem koru düstü icime ve bir yanim yine eksik..(ki Annem yine düngece rüyamdaydi)
Sinav mi bu rabbim diye istiharelere uyudum uyanmamak umudu ile ve yine uyandim yine yandim...
dedim ya Alaaddinin lambasi hayatimi degistireli icimde sonsuz huzur ve annem gideli bir yani eksik bir mutluluk...
icinizdeki huzura kavusmaniz dilegi ve DUASI ile...
dostlugunuz varliginiz adina tesekkür ederim, cevabin gecikmisligini bagislayin hocam bilirisniz agir ve aksak yol alan bir ucu kirik kalemim ben.
ya da ölmeliyim yine sensiz hasret kuyumda usulca...
Tene düşen fırtınaların ayazında ne bir fazlaydı ne de bir eksik Her kes kendi ölümünü ölüyordu yalnızlığın dilinde içinde öfke ve kıyısında saklanan çığlıklarla....
Tebrik ederim sevgili şairim Geç kalınmışlığımın özrüyle Şiir çok güzeldi Emeğine Yüreğine sağlık Dostlukla....
Kaç kez dinlediğimi bir Allah bilir bir de ben. Akşamın bu saatinde, gün kavuşuyor şimdi kirpiklerimde Islanıyor arzın yüzü ellerimle siliyorum Uzanıyorum maziye ve takılıyorum bir hayalin peşine Leylâ oluyorum kah,sevdasını çöllere süren bir sevda öksüzü oluyorum bazen munis bir anne elinde teselli bekleyen örtülüyor karanlık benim üstüme uyumak istiyorum şiirin düşlerinde uyumak istiyorum ve uyanmak sevincine... sevgili nar-ı çiçek... özlem hep bizde bir yanımız mamur iken hasret yuva yapar içerimizde
ne diyeyim ki ben. ne diyeyim....
selam ve sevgi bıraksam bu muazzez eserin altına alınır mı ola!
KargülüALMILA tarafından 10/1/2012 7:25:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili Nar-ı çiçek, nara düşen her şiirini ayrı düştüm yüreğime.Aynı satırlardan ayrı hüzünlere yol alırken sessiz, vakitsiz ve kimsesiz... Ve; ''gidişinle yuvadan yavru bir kuş düştü sanki''
Bir sabah, kedi tarafından tarumar edilmiş kuş yuvası görmüştüm yol kenarında.Yuvanın kenarında küçücük gagasını açıp kapayan serçe yavrusunun can çekişmesine tanık olmak, çaresiz kalmak hele annesinin çığlıklarına sadasız kalmak... Oysa kedileri de severdim serçeleri de.Sonrası koca bir susukunluk boşluğa doğru...
O yüzden, Rabbim n'olur seveni sevilenle imtihan etme,hasreti sonlandır deyişim..
Bazen gel-git'lerin savrulmalarını şiire yansıtır insan...ve bunu yaparken de kendi ruhuyla hesaplaştığının farkında bile olmaz..o yüzden şiirdeki bu dalgalanma ve sarsıntılar önüne çıkacak kayaları önceden görmezler...onun için de çıtasını yüksek tutmak ve etrafını tel örgülerle örmek isteriz bazen şiirlerin...sanki d.okunacağınız zaman şiirin mahremiyetinin bozulacağı hissine kapılır ya insan...tıpkı onun gibi...
Bu şiirde de bu dalgalanmalar mevcut...bir yandan sesini duyurmak istiyor var gücüyle...bir yandan da sanki içine boşaltmak ve arınmak istiyor kendi sularında...
Dile gelişi güzel şiirin...ruhu da aynı şekilde...yalnız bazı satırlarda birkaç kelimenin fazlalığını hissettim...bir de sonlara doğru "hem de kendi suyumda boğulacak kadar da" derken burdaki "da" bağlacının fazlalık olduğu düşüncesindeyim...belki şairimiz bir sonraki cümleye uygunluğu açısından söylemiştir fakat bu bağlaç olmadığı zaman da kulağa hoş gelmektedir...
dedim ya insanın ruhu da dökülen yaprak gibi bazen... bu şiir de öyleydi biraz ha koptu, kopacak sanki yüreği...
''ey benim kilitli sandığımdan akşamüstleri çıkaran küçük kraliçem şu HÜZN için ne yapmalı şu konuşulup duran yorulmama bitkileri
ıslasın mı toprak bizi bilemiyoruz iyisimi sen bana ölü kuşlar UÇABİLİR de ben de sana yalnızlık ve meleklerin oynadığı bir oyun belleteyim başımız dönsün,katılaşsın sular ve göller belki ÇILDIRACAK bir yerini buluruz dünyanın''
Hüzün öykülerin hep vuslatın kıyısında soluklansın Sevgili Nar_ı Çiçek Kutluyorum sesi sözü emeği ciğer yangını harflere tercüman olan Yalnızlık Abidesini de Çok teşekkür ediyorum sevgilerimle...
Öncelikle dost yüreği günde görmek ne güzel... O kadar yazmıştım ki tüm yazdıklarım uçtu gitti, interneten azizliğine maruz kaldım... Şu kadarını söyleyeyim nar-ı hasretin alazlarında hüzne bulanmış duygulu, vurgulu, kalpten dizelerdi... Şiir de nefes de enfes... Her iki yüreğin emeklerine yüreklerine sevgiler hürmetler...
Ne kadar dinledim ve okudum bu enfes şiiri saymadım, saymaya gerek var mı ki, kalem tüm titizliğini ve ustalığını ortaya koymuş ve aynı derecede etkili seslendirme şiiri kat kat enfes yapmış, bana düşen dinlemek, okumak ve nasiplenmekti... Öyle de yaptım.... Saygı, selam ve dua ile, esenlikler dilerim...
yeterli sayıda kelimeyle örülmüşse,gizli anlamlar yüklenebilmişse,okuyucunun gözünde pat diye kolay anlaşılan tanımlardan kaçınabilmişse,bir başka güzel olur şiir..
tanınmış şairlerin kısacık şiirlerinde okuduktan sonra saatlerce,günlerce bakakalmamız bundandır..
çağın tüketici eğitimi,dilimizi ve düşüncelerimizi obez yaptı diye düşünüyorum..
çok konuşan ve bir şey söylemeyen kalabalığa dönüşüyoruz git gide.. şiirlerimize de yansıyor bu durum?
bu çağ hastalığına en çok gençlik kolayca yakalanıyor..
safralarından kurtulabilse,duygunun yoğunlaştığı yerde durabilse çok şık bir şiir olabilirmiş..
insanin tügleri ürperiyor okurken güzel yorumun esliginde muhtesem bir eserdi ve hak ettigi mevkiyede tasinmis zaten her iki yüregide cani gönülden kutlarim cok ama cok güzeldi saygimla sevgiler selamlar siir yüreklere....
Şiirin gücü ... deminde bahsettiğim gibi bir yorumda Şiir okumak tesellim hayatta ve Şiir yazmak hayalim...
Eğer forumda neşter bölümü tekrar açılsa inanın sizler gibi yazılanı şiir yönünden irdeleyen ustalar oldukça şiir yazmak isteyenlere faydası çokça olacaktır.
Şiiri demelendirmeli, gidip gelip yontmali bir odun parçasını şekle sokma çabasına düşmüş marangoz gibi mesela.
Yazmıyorum aslında ben Hocam, arada bir karalar sacmalarim böyle.. Sesli düşünürüm sesli ve düşer kelimeler dizelere.
Lakin yazdığınız her cümle şiir adına yine de hazineme eklendi nasihatiniz sunuldu bilgime.
on dakika da yazıp eklediği mi bilirim demlediğim tek bir şiirim yok benim de sabırsızız Hocam işte ne yapalım ama acıda çok sabırsız bize karşı durmuyor ki azcık şöyle bir köşecikte oda azcık sabretse az rahat verse kendimize gelsek bizde...
gözlerimde ki damlaları bıraktım yüreğine Nar-ı yangın az sönsün-sussun diye Eylül göçerken üstümden ağır ağır hiç bir gece ölmemiştim bu gece doğduğum kadar inan bana ve kader; O"elleri nazlı bir ağrıdır çoğu zaman ve d/okunur yüzümüze şiddetle bazen bazende okur bize Rabbi nazlı nazlı göçen Annen kadar yıkıp kalp evini yeniden bir Kabe kurar içine yalnızlığın eskisi gibi o Anne sesiydi ve Annen kadar tap taze hisli
gözlerime sus diyemiyorum ki Nar-ı K/özüm neyleyim sözlerimi u/yutmak için şimdi öpüyorum o koca yüreğini daha fazla ölmemek için ve usulca bir nefes gibi yaşamak sonrası bel ki
sevgimle
içimin velur duası
dualarım da ki çoşkun sevgi
ne çok yakıştın güne ne çok ve gönlüme
sevgimle can/sızı(ları)m....
ve yoruma da tebrikler o hep aynı t/adında
Lavi_(n)_Su tarafından 10/1/2012 1:03:26 AM zamanında düzenlenmiştir.
sahi mecbur muydun incitmeye bu aşkı hani sürmüştü dudaklarımıza sevdamız sabrı hani her liman sendin ve beni getirecekti her tren garı
merhaba usta yürek tebrikler tebrikler efe kardeşime ses olmuş şiirinize çoktandır özlemiştim şiirlerinize bakmayı harika imgeler kurmuşsunuz yine yine trenlerden atlamış dizler aşk adına çok güzel şeyler yazıyorsunuz usta o güzel yüreğiniz hiç yalnız kalmasın çok çok çok güzeldi sevmeleriniz hiç bitmesin aşkla kalın emi
Hem şiir hem yorum muhteşemdi her zaman ki gibi. Yalnızlık Abidesinede bu eşşiz yorum için ayrıca teşekkür ederim. Kalben kutlarım sevgili Narım . Gönül emekleriniz varolsun.Selam ve sevgilerimle.
Ben bu iki kaleme hayranım ve Nar-ı Çiçek dizesini sende sevdim canım hep bu dizeye bir şiir yazmak istedim kelime hazinemin yettiğince bir tane yazdım ve Efeyi dinlerken kelime hazinemde kaynamalar oluyor yazılmamış imgeler dökülüyor kalemimden iki güzle yüreği kutlarım sevgilerimi bırakıyorum günün şiiri ödülünden önce saygılar...
bil ki kapatıyorum gözlerimi tüm ışıklara istersen d’okun bana sana kırıldığımı hatırlatmadan yavaşça ürkütmezsen eğer gelişinle kabul edecek gözlerim sesini bu sefer kuşkusuz musallada
ne dolu bir eserdi. yine büyük bir keyifle okudum eserinizi. şiir ufkunuz her daim açık olsun değerli kalem.
ve
yaşasın özgürlük dese
güler misin ?
...
şiir
ve
ses
hakikaten enfes.
tebrikler
güzel yürekliler