Tırtar / Oyunuşdu uşdu gene böyle bi bahar günü Gısıro(ğu)llarının düğünü var gari hangısınaydı bilemeycen geşmiş gün Kazim; “-Alisana(ğa)” demiş “-bi oyun edivi de ortalığı bi şenlendirelim “-golay goçum emme, zati i(n)sannarın garnı aç aç ayı oynamaz deyen boşuna dememiş emme gel bakalım bi tingozalık düşünelim” “-ge(n)şler ge(n)şler gelin bakayın düzdabandır çelenden atlayamayannar esgere almazlar ben de herkeş gibi gürpedek çelenin öte yandayın” “-hinci bu dardağanın altındahı Sarı Üseyinin ev yapdığı yerin bitişiği ga(y)ri önşe kendi, arkasından heleşenkleri çelenden hümbüldük payamlığın işine” elebaş Garahaççanın Alihsan “-herkeş payamlara” dedi nere valla erkeğsen ani-takke payama ağma verdi aldı endirdi.. elinde gocaman bi pinar kımçısı zopa arkada ğalanın gıçına, ileri ğedenin burnuna “-ça(ğ)ladan yeyenin ebesi ölsün” herkeş yeyo kütür kütür öttürüyo.. bakdı ol(a)ca(ğı)-molca(ğı) yok “-gayınnası ölsün” bakdı(k) kı evli olannarın ebi-cetdinin aldıracağı yok millet avırtlarını dağıdacak “-cepleri doldurup aşşa inin ceplerini doldurmayana ve de en arkaya galana yapca(ğı)mı ben biliyon topal eşşek sudan gelesiye, cici borusuna çekecen demedi demen” bi yandan da düğün ya güpürdümüne de(v)şiriyoz valla iresmen payamları yüledik ça(ğ)la da nası ça(ğ)la gevrek, çit işli, kütür-kütür hani.. sanki Gökçe Mamıdın gayfada sattığı sarı pasda hani lokum gutusunda getiriyo da baklafı dilimi ğibi lokum tozunun içinde.. aynı mitli öyle Alihsanın bi elinde bi yoğurt kesesi, ötekinde duz çıkısı keseyi ça(ğ)layınan doldurdu seninki “-yallah orta yere” derine-demez zapıradak düşdük gene arkada galanın gıçına (y)etişdiği yerde indiriyo(r) neremize gelise fırıldak ğibi döndürüyo bizi ortalıkda bek meremetsiz valla.. bizim gaçışdığımızı görenner davılı filen goyvudu bedafa seyir, toplaşdılar başımıza bizi çömdürdü bu yalabığın birinin eline vermiş duz çıkısını avcımıza bi(r) piske duz yeri dıkkaklamaya başladı bunnar arkasından biz hep bir ağızdan “-uşdu uşdu uşdu uşdu uşdu!” rer birimiz bi yandan “-duş duş duş duş!” Alihsan “-guş uşdu!” deyo Hepiciğimiz fıldırayoz.. “-guş uşdu” deye ellerimizi galdırıyoz yokara “-guş uşmadı” deyo “-uşmadı” deyoz elbirlik emme o galdırsa da ellerimizi galdırmayoz uşdu deyen yanıyo endiriyo zopayı, elini ğaldıran yanıyo yeyo zopayı Allah yaratdı demeyo valla.. zopaya “-uşmadı dedim” deye itiraz eden yeyo zopayı ardından zılgıdı “-valla az vurdum, “yüz verdi deye, asdarını isdeme” esgidirin şartlar şart ossun” olmadı yannıbaşındakına uşdumu dedi, uşmadı mı dedi “-bilmeyon” deyene zopa “-uşdu dedi” deyene zopa “-adam uşmadı dedim” deyo “-uşmadı dedi” deyene zopa “-benim kula(ğı)m sağır mı sen bana ağman mı asıyon” nere etiraz ediyon boba “-yok elini galdırdın” olmadı “-kaldırmaya yeltendin ” gürzü vermişiz puştun eline Hazratı Alinin Zülfükarı ğibi sağı da kesiyo solu da önüde arkası da ucu da dipçiği de her yanı kesiyo yanılana zopa, bilene ça(ğ)la duza banıp yeyoz, duz geş galısa duzcuya duza banmadan yeyene zopa bu ğarada bir keş gişiyi daa zopaynan yanımıza ğatdı çok geşmedi davılçılar da geldi bize davıl deve güleşi havası çalıvırıyo bi hareketinen onarı susduruyo bizi(m)ki olmadı daha fızlı çaldırıyo.. tambıdı tambıdı derkene bizi perem-perem dağıtdı efratın yediği ça(ğ)la burnundan geldi valla erezil olduk yabancılara elaleme, eleğüne guca(ğı)nda çocu(ğu) olan da beş yaşındakı çocuk da cemi cümle herkeş dıkgaklamaya başladık yeri.. “uşdu uşdu uşdu uşdu” biz hep bir ağızdan “-uşdu uşdu uşdu” o dövam ediyo “uşdu uşdu guş uşdu” biz yamacını deyoz, “uşd uşd” o “-guş uşdu” biz “uşdu” o “uşdu uşdu guş uşmadı” biz hap-barabar “uşmadı” uşdu deyene de kötek, elini galdırana da ötekinnere ça(ğ)la almayana zopa yemeyene zopa duza banmayana zopa etiraz edene iki ğatı Deli Dumrul köprü hesabı “uşdu uşdu guş uşdu” “-guş uşdu” “uşdu uşdu, gaz uşdu” “-gaz uşdu” “uşdu uşdu laz uşdu” kimi “-laz uşdu” kimi “-uşmaz” elini galdırana zopa uşdu deyene zopa “uşdu uşdu ördeğ uşdu” “-ördeğ uşdu” “uşdu uşdu bardağ uşdu” “-uşmaz” uşdu deyene zopa yanılıp-yenilip elini galdırana zopa ötekinnere ça(ğ)la almayana yemeyene duza banmayana oyuna gatılmaya zopa da zopa oooffff… dayakdan gurtulannar gülmekden yere yatıyo yere yatannara çıbı(ğ)ı endiriyo gassığımız çatladı valla kendi de har soluğa gardı zopayı Alibe(y) devraldı birezi dağılmaya ğakdı Alibe “-durunn!” “dık dık dık dık” ardından biz “-dık dık dık” yapışdı Bocut Kaziminin goluna “-adın ne” “-Kazim” “dık dık dık dık” ardından biz el birlik “-dık dık dık” havsizden goluma yapışdı “-ne yersin!” “-ekmeeek” neyeyse gene yedik köteği “elleeyhh” dedik getdik öte yanna Adilin Arif “-aş” endirdi sırtına Sarı Yaşar “-ça(ğ)la” “-albakalım” dedi bir kaş dene daa ça(ğ)la oda yandakınnara üleşdirmeye gakdı sırtına zopayı yedi “-n’etdim yau” endirdi baldırına, “-kendin ye” “-arkadaşım” depesine! sakınınca kıçına! “-gazansınlarda yesinler” “-ee sen vermeyon” “-demek kiyne nasip değilimiş” endirdi gıçına “-verisen nasib olacak” “-öyleye isdesinner sen onnarın abıkatımın ” Sarı Yaşar’a bi da olmadı bi daa “-Allah onnara ağız dil vermemiş mi” iki taha sardı sırtına “-ya hinci neye vurdun” “-len ben senin ehtiraz etceni bilip durun” iki taha “-hesap mı vercen boba” gıçına bi ta(ha) “-deden Fezullah ğibi her boka garışma” “-o benim gayınım” indirdi bi taha “-Depetürkoğlu’nun belasını üsdüne alma Bolatanın kaç yıldır çiftdikiş ğetdiğinin hesabını da sana sorarın, valla billa” gıçına “-eee üüü ııııı” yağırnısına “-abıkatlığa devam mı” “-ı-ıhh” “-haş-şöyle” me(v)zuyu de(ği)şdirdi “-Bolat neyin oluyoru” “-hiş bişiyim” “-tabi fakir değil mi” neresine gelise “-Semerci neyin” “-bişiyim deği” endirceğdi caydı “-len Menevşenin Hava Müslüman deği mi” “-müslümaaan” “-din gardaşı değil misin” “-haaa” “-Semerci neyin oluyomuş” “-hiş bi” bereket versin etiraftan “-ülen enişden” dediler de senin ki ayıkdı da; hırsınan ba(ğı)rdı “-eniştem” “-tamaam” Depetürkün Bolat’a “-Deli Ali neyin” “-enişdem” Melit Ali’ye “-Sarı Mamıdın Garı neyin” “-dezem” endirdi gıçına “-nerden” “-anamınan din gardaşı” “-atma anan Gökdepeli” “-Hatma Ğelin de oralı” “-o zaman tamam” Adilin Amat’a “-Hoca Melit neyin” “-enişdem” endirdi gıçına “-nerden” “-garısı din gardaşım” “-len Hoca Müslüman deği mi” ayıkdı seni ki “-agam” “-tabi zenginnere herkeş saap çıkar hemi de gardaşlığı gor da taa garısından yandan” ondan gürzü ğapdı Sıştı Kazim “dık dık dık dık” ardından biz hep barabar “-dık dık dık” birinin goluna yapışdı “-adın ne!” “-Amat” sırtına endirdi “-Ahmat decen” başga birine “-boban kim!” “-İzzet” bu sefte de piyango Hakkıya çıkdı önce sırık itiraza kımçı sonura yorum “-anam bili de(ye)ceğdin” “dık dık dık” “-hinci dee herkeşin adı yandakı olacak” arkasından “dık dık dık dık” ardından biz “dık dık dık” bizi geçiyo emme ne zaman dönceği belli değil o “-dık dık dık” biz “dık dık dık” en uca varıp dönerken birden yapışdı en sondakına “-adın ne!” “-Arif” gene zopa ya yanımda Arif var “-murat deyceğdin” “-ee o arkamda” gene zopa “-farketmez”imiş öldük valla gülmekden töbossun asıl da yabancı olannarın gaşcak yeri yok yandakınnarı bilmeyo adam “-arif” mi dedi “-bunun adı avilden” “mehmet” mi dedi bunun adı memet olmadı “gözür decedin” ipin ucu puştun elinde gıçımız başımız mosmor olduk emme çalaya da doyduk hele o garağol gumandanı başçavışın yediği zopa adam o ğüne gelesiye zopa mı yemiş sırtına zopa inince barabar “-haıgk” etdi beyninden vurulmuşa döndü valla bi(r) irkildi belli kiyne Kazımın serseri olduğunu bilmeyo herkeş içinden yandı “-heyvah boku yedik” “-bu ayı hinci çardağı devirecek” filen emme Sıştı Kazim’de me(h)remet n’arasın verip alıp endiriyo adamca(ğı)z nerden geldiğini anlayamadı o(ğ)luna bakdı bakdı o(ğ)lu da gülmekden kendinden geçiyo normel garşıladı gülmeye başladı ..! herkeş derin bi soluğ aldı neşeye gatıldı cem-i cümlemiz güldü zopa faslı bitince; Sıştı Kazim “-Kazım Karademir Isparta, emret komutanııım!” dedi esas duruşunu ğösdertdi adam “-rahat” dedi de ıratlayvıdık.. tam da dağılamaya yeltendik “fürttttt” bi begci düdü(ğ)ü içi boncuklu olanından, anıttıg galdık mültezim gelmiş gibi “n’oldu len” “-tııp” deye ba(ğı)rdı “tıp ne o(ğ)luuum” Le(y)leg Boladı! bilenner dondu galdı olduğu yerde birinin elinden gapmış zopayı vay habarı olmayannarın başına ğelenner adı üsdünde deli deli dedin mi bi! orda durcan ya hani ne demişler ya “-deliye çatma ya da çatmış bulundun ne isdeyosa ver gurtul” tam da o hesap valla deli bu valla insaf-meremet etmez acıyca(ğı)mış bilmez Deli Bolat deyince senin bildiğin deliye ıra(h)mat okutduru valla-billla öğüne gelene endiriyo pinar çıpkısını “durun murun” ondan başkası hareketsiz durcağmış ne bilelim biz, insaf-meremet nerde ipin ucu puşdun elinde yermin-yememin boba endiriyo kimin neresine gelise Alla(h)p da belanı versin imiii.. gıçımızı çıbartdı valla herkeş memnin erkeğsen diren hıncını senden alıyo yerde alıp havada savırıyo “bu ğarada başçavış “-şu benim o(ğ)lanı da gözel bi benzedivin sevabınıza acık arpası fazla ğeldi bunun” demedi mi ben “-yok komutanım o galdıramaz bizim oyunnarımız ağırdır” dedim …………………………… bizim oyunnarımız bireş ağırdır” demeye ğalmadı adam gatıla-hatıla ğüldü “-eyi ya len işde, bizim arayıp da bulamadığımız..” …. “-ülen benim yediğimden da(h)a ağar değidir haralda” dedi ………… “-boş verin o eyicene tuncukdu, zopanın dadını eyicene bi bellesin” dedi ipin ucunu elime ğeçirdim ya “-getirin len ordan köy göçüren topunu ” “burası ağıl..herkeş dağıl, daş üsdüne, düne!” hemen herkeş daşların üsdüne dünedi senin başçavışın o(ğ)lu samıtdı ğaldı orta yerde milletin nettiğine bakağaldı, annayamadı da öyle ya ne bilsin herkesin basdığı yerde daş var yahut da yok da bana ne .. urganı gıvratdım gıvratdım bunun sırtına yes eder de bi endirisin kiyne depe-taklak, cumbarlak gıldı ğetdi “burası ağıl..herkeş dağıl, daş üsdüne, düne!”.. herkeş karman çorman oluvudu .. etirafdan.. “daşa çııık” deye bağırıyollar da o gatliken annamayo fe(h)mine varmayo vartanın “len Allah eyiliğini versin gaş” ya da bana “len yeter et endekini sakat etcen Allah esirgesin” bobamın o(ğ)lu mu dinine yanayın ver ediyon köy göçüren gürzünü seninki tam da do(ğ)rulayın, gakayın deyo yandan bi fıldıradıyon ters tarafa yannının üsdüne gakıp da üsdünü silkelemeye yeltene-ğosa iniyo sırtına köy topu yüzünguyu sürçülüp gediyo nallancak öküz gibi “hank” deyo olmadı ayaklarının arkasına düşmedi senderlediyse urganı bi çekiyon gıçüstü zartadak.. valla garnını yırtdırın deye korkdum bobası ğibi eni boyundan fazla eşşolunun arada bi de başgalarına höyle yalancıkdan dolaşıvırıyon.. seninki deragap galeyana geliyo sendeleyip ayağa gakıyo o ğarada ben, birileriynen uraşıyomuş gibi o değilden bir-keş indiriyon onnarda az başçavış zopası yememişler ki zortlayan deke ğibi tünlüyüp de yere filen yatıvırıyollar herkeş ani-dakike benim gurampaya dahıl oluvudu “burası ağıl..herkeş dağıl, .. daş üsdüne, düne!” herkeş karman çorman oldu gene bakıyon seninki tostoparlak yus-yumbarlanalak aya(ğa) ğakmış üstünü silkeleyo herkeş her yerden bağrışıyo “-daşa ğaç, daşa ğaş” anlamayo ki “-len Alla(h)p da belanı, sakat etcen endekini” ben de acıyorun guya “-daşa çıksın” seninki en sonunda güçcük bi daşa dünedi tek ayaklı camız gibi şemşem gulakları demişsin horaz ibiği gibi gıpgırmızı bi ayağı ötekinin üsdünde aya(ğı)nın altında daş var goya emme ben görmeyon tabi işin yutdurmacasındayın aya(ğı)na dolaşdırıyon da bi çekiyon götünün üsdüne, zırtadak tombarlak bişiy olunşa da sanısın haşıradak sap ganlısı aşıyo valla billa.. şartlar şart ossun gülmekden yerlere yatıyoz ooof ooooffff! bakın annadırıkana bile ğözlerim yaşarıyo derkene bunnar bobalı-o(ğ)lanlı göz-göze ğeldiler mayıl-mayıl bakıp medet umuyo başçavış hiş oralı deği “bana mısın ” demeyo oralı olsa netçek, elinden ne ğeli(r), işde o ğün bobanın o(ğ)luna faydasının dokunmadığı bi günüdü “burası ağıl.. herkeş dağıl, daş üsdüne, düne!” garman-çorman bi anacık, bi bobacııkk.. .. biz hüdüdü aşalı, su köprüyü böleli çoğ olmuş valla ıçcık da fırsantını ğollayon höyle birez menzilime ğirse de esgerlikde gıdemliden, ombaşıdan, çavışından, başçavışından yediğim o zopaların horsasını alsam deye bana galısa o da çakdı manzarayı dedemin arkasına arkasına dolaşıyo kendini sipere-sipere atıyo “-gapba malı kötek böyle bişiy işdecik” boz eşeği sakındırık eder valla gene bir iki endiridim emme narasın horsamı alamadım bereket elime goz vermedi valla o(ğ)lunu goyvurup öğüme gatan etcen emme narasın o(ğ)lu debeleniyo gakıyo bobasına bakıyo len ha gapberif höyle bobandan yanna gaş da Nasiretdinin baklafı yemeye gonşuya garıyı zıpıdalak getdiği ğibi bobayın yanna bi varıvırayın ayolayı ondan keyrisi Allah Kerim daha dorusu Allah ne verdiyse ben edeceğimi bilirin senin ki günsüz oğlak gibi olduğu yerde çömüdüyo garip-garip siftiniyo eline aya(ğı)na bakıyo samıt oldu eyicene netce(ği)ni bilemedi böylesi işgence görmemiş ki.. gapbamalıı işdee bobasının olunun elinden dutca(ğı) yer deği burası sırat köprüsü nası.. burada öyle bobası hemi gülüyo hemi de “-oh olsun” der gibi başını sallayo bakdı takadı-makatı galmadı bunu goyvudum bitkinnikden yere yığılıvıdı emme gözlerinde zopa yemenin partıltısı valla bi memnin olduy ki” her yannarı gevşeyvidi dadı damağından galdı belli gatıra çekilmiş beygir gibi “-tabi başçavışın o(ğ)lu deye buna eziyet eden sümsükleyen olmamışdır” “-sağol abey” dedi “-yediği dayak uçu mu” “-salıvıdığın uçun mu” bilemecen ga(y)ri hinci.. bakdım başçavışın yandan biri ğeldi elinde başçavışın dürülü beyaz mendili Aşşa Çeşmeye eletividi “-dinlenividi tabi” yüzüne su çarpdı, seniki ha deyinşe kendine gelemedi emme herkes eyi eğlendi benim “burası ağıl herkeş dağıl” dediğimi.. hekaye tabi.. içimdeee esgerden geleli beri dinmeyen esgerliğimin taha ilk gününden dut da, gıdemli erden son gününe gadar gördüğüm kime atılısa atılsın yediğim yemediğim onca dayağın horsasını almış dinlenik bi vaziyet içindeydim iliklerime ğadar çok şükür bin şükür ya Rebbim böğünü de gördüm ya dedim gabil olmuş demek etdiğim onca dovalar… ölsem gözüm açık getmez.. Irapbım bunu herkese nasip etmez nayeti.. senin Turis Ismayıl “-herkeş selbes” dedi de cemi-cümle derin bi soluğ aldı tingozalığı gene elden bırakmadı senin ki ordan hemen birini apış arasından kavradı arkasından gene senin Deli Bolat “-tııp” gurtulabilene aşgolsun etirafda “yeter edin endekini” ömr-ü hayatımda ne öyle zopa yedim ne öyle zopa atıldığını ne de zopa yeyenin de bu zulümü görenin de güldüğünü ğördüm… esgiden öyleydi işde küsmece-darılmaca yok düğünde herkeş ahali yok öyle baş gedikli, mıhdar, bekci paşa olsan ne yazar Yalova kaymakamı olsan kim dakar hamama giren terler, surat etdin miydi mencilisde düğününe-bayramına ırağbet olmayvırı da ma(h)çıp olusun valla “-hiş mencilise girmemiş, hiş dos(t) gazanmamış derler DİPNOT hümlümek: hünlümek, tünlümek, zıplamak, atlamak, sıçramak ağmak: tırmanmak, süğmek taşa çıkan keçinin ağan oğlağı olur ebi-ceddi: hemen hemen, nerdeyse hiç birinin avırt / avurt :yüz, yanak, ağız boşluğunun dış yanları yülemek: dalını budağını indirmek, eğşemek, yaprak, dal bırakmamacasına yolmak, yülük: dalsız yapraksız kalmış (burada kastedilen) yülemek : ağzı keskin olan tahra, balta, nacak gibi aletlerin eğelenerek, çarkla keskin hale getirilmesi, saban demiri, kazma gibi aletlerin demirci tarafından düzgünleştirilmesi, sivri aletlerin onarmak ya da ucunun sivriltilmesi. tuz çıkısı : tuz kesesi, çıkı:çıkın / bohça, kese yalabık: söyleneni ka’le almayan, bildiğinden şaşmayan, yalaka-serseri yaratılışlı, (yüz-göz olmuş)kimse yüz vermek: şımarmasına fırsat tanımak, kollamak ağman asmak: kusur yakıştırmak, gizlediği bir ayıbını ortalığa yaymak, çamur atılırsa izi kalır vs. yeltenmek: meyletmek, kalkışmak çala: çağla abıkat : avukat bolatan : palavracı, gubudukçu anıtmak / anıtıp kalmak : şok olmak, hareketsiz baka kalmak. çıpkı/çımkı : taze sürgünden ince-uzun henüz kurumamış deynek çıbartmak: yoğun dayak sonucu berelemek köy göçüren : küçük bir çuval içine saman tepilmiş olur, uzunca bir iple sıkıca bağlanır, havada çevrilerek hedef kişinin omzuna vurulur, yes etmek: uyutup, fırsatını bularak var gücüyle cumbalak kılmak: takla atmak yüzünguyu / yüzünkuyu : yüzükoyun, yüzünün üstüne, yüzüstü, tersi sırtüstü tostoparlak /yusyuvarlak: top gibi yuvarlak yumbarlanalak: yumbarlanarak, yumbarlanmak: yuvarlanmak, kendi etrafında dönmek şemşem: olağandan büyük ve yapışık olmayan kulak zırtadak: beklenmeyen alışılmamış ses veya görüntü tombarlak / yumbarlak : toparlak, yuvarlak, topaç bana mısın dememek : umursamamak, adam yerine koymamak. kötek : dayak sakındırık: şiddete mazruz kalan hayvan, özellikle kafaya vurulmuşsa tehdit aldılandığında kafasına sopa geleceği endişesiyle başını sakınır. öğüme gatan etcen : arkasına düşüp kovalayacağım zıpıtmak : dövmek ayoğlayı :ayı oğlu ayı (küfür mahiyetinde) ihtimaldir ki öndeki çocuk benim 1960’ların sonu "güvey giyimi" YARIN Köytopu |
gözlerimin rahatsızlığı nedeni ile yazıyorum ama okuyamıyorum
okuyamayınca öylesine yorum yazamıyorum kusuruma bakma olur mu arkadaşım